YARIMADA KAYIPLARDA...
Uzun yıllardır yarımadanın muhafazakârlıkla muhafazası, denizi bitirdi. Hafızayı kilitleyen siyasal kirlenme ak suları bulandırdı. Asırlardır hayırla yadedilen yarımada zinhar yarından önce battı batacak konuma sürüklendi. Maalesef muhafazakar momentli stokçu, yağmacı yarım akıllılar yüzünden yarımada kayıplarda...
Yıllar yılı kayba oynayan, salt güç ve konum devşirme hırsıyla mirasyedi gibi davranan, mevcudu acımadan israf eden sözde muhafazakarlık çıkış yolu bırakmadı. Resmen yokluğu yokoluşu tesciller biçimde insanlığa yararlı ve toplumu geliştirici her konuyu kurmaca din testine tabi tuttu. Tuttu kutsal inançları da bu yönde tesis etti. Yıllarca gericiliği ve gerilemeyi önceleyerek, gerilimi yükseltti. Gerginliği kamplaştırdı. Böylece yarımada ilerleme ve gelişimden gittikçe uzaklaştı. Ve hiç de hayra alamet olmayan radikal ısrarcılıkla yüzyıllık deneyim çöktü. Hırçın dalgalı denizi yoğun sis kapladı, zifiri karanlık yarımadayı zaptetti...
Lafta deneyim abidesi zatı muhteremler her fırsatta, dinamizm deneyimi bitirir şerbetiyle her eylemi zapturapt altına aldı. Kasıp kavuran faşizan uygulamalarla, faşizmin kesin ve en garantili uygulayıcısı muhafazakârlıkla ruhlardaki devrimci ateşi söndürdü. Mücadeleci kuvvet felç edilerek toplumsal gelişimin ve yenileşmenin önüne duvar örüldü. Statik mekanik olanaklar kullanılarak kudret ve cesaret sıfırlandı. Ve muhafazakar statüko bütün yarımadayı kuşattı...
Kuşa çevrilen üstünkörü desteklemelerle muhafaza etmekten imtina edilen kurumlar ve kuruluşlar mutlaka iflas ettirildi. Elden çıkarılma durumuna muvaffak olundu ve sudan ucuza elden çıkarıldı. Millete ödenmesi zor faturalar çıkarıldı. Muhafazakar duruş durmadı. Durağan ve pasif, kader ve kısmet çerçevesinde yoksullaşmayı mekanizmaya sardı. Yoksunluk artarken, hala muhafazakar görüntüyle misli misline hayırsız işlere bulaşıldı. Testi su yolunda kırılınca hemen hayır ve zinhar yaygarası başlatıldı...
Baştan beri bir kaşık aşım ağrısız başım sarmalındakiler, bilincim, birincim, pirincim derken evdeki bulgurdan oldu. Muhafazakar irade muhtemel zarar ve olası riskleri yüksek perdeden sakladı. İntizamsız dağılmalar ve ihtiraslı dalgalanmalarla mütemadiyen dalga geçildi. Ve sonuçta devasa dalgalar geldi yarımadayı kucakladı...
Ancak tek bir şeyi unuttu muhafazar muhafaza mucidleri, yarımadanın kayıplarda oluşunu. Ve bunca kötü gidişatın sert ve korkunç etkisinin, hala muhafazarlıkla muhafazadan yanaları ve yandaşlarını yalayıp yutacağını...
Uzun yıllardan sonra muhafazakarlıkla muhafaza, koltuğu korumak için fazla seçenek kalmadığını gördü. O yüzden hafızaları körükleyen hukuk faciası kararlar askıda. Ondan ötürü yarımadada yarım adalet. Ondan sebep yarımada kayıplarda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.