KIZ GİBİ GECE
Anacığım kız gibi bir gecede
incecik elleriyle
bir güzel yüzümü inceledi.
Sanki Babil surlarına sabitleyecekti
çizecekti kara kalem suretimi
suları çekilmiş Marmara’nın dibine.
Dahası kuzeyde bir deli ormanda
nar gibi kızarmış kuzinenin koynunda
kız gibi geceyi ninnileyecekti...
Anacığım kız gibi geceye gecelerce
Ninatta ağırlığınca ağıt yakınca
ar damarı çatlamışlar şatosunda
kılını kıpırdatamadı kimsecikler.
Su boyu gezinen elli yıllık anılar
dizginlerinden boşaldı.
Çatal dilli ağzıyla küçük balık tutan
tek lokmada yutan canavarı
bir başka canavar yuttu.
Deniz karardı uykusunda anacığım…
Bir koyu karanlık çöktü sathıma
kız gibi gece zil sarhoş ayaklandı.
En lazım zamanda dibi delik kayık
Anacığım devrime yeltenen kayıp kuşak
sabık sayıklamalarla yetindi.
Siyah inciler süzülünce mavi atlasa
kasırgalara tapar alemin elleri
şimale kayar Kuzey Atlantik.
Hepsi hepsi üç beş dakikalık hülya
giyotinle infaz korkulu rüya.
Anacığım ellerimde ateşli bir öpücük
kesik başım küçük elli kızın
nasırlı ellerinde.
Ağrıma gidiyor ağır geceler
kız gibi gecelere sarkan karartmalar.
Beter zifiri kör karalıkta
kim kime eser
kim kimi keser
bilmiyorum bu bozgun kime yarar.
Bir kötü karanlık çöktü içime
anacığım göremiyorum...
Bostan tarlalarına erende akşam
kabristan kapısından girende yaşam
tiz bir cayırtı kopuyor
kız gibi bir geceye.
Anacığım frenler boşaldı sebepsiz
küçük kızın mahzun duruşu vuruyor
buğday tenli camlara.
Puslu camdan içeri iki yetişkin
biri geçkince bir gözü turkuaz mavi
bir gözü parçalı bulutlu gök mavisi.
Diğeri kız gibi gece hoşluğunda
kehribar kedisiyle dolduruyor boşluğunu
yerli yabancı polisiye okuyor.
Öyle iki kadın görüntüsü ki akıl çalan
zil çalıyor etekleri.
Sarhoşluğun tam ortasına silkeleyecekler sanki
gailesi kaidesi başka
başka bir dönenceye ait hayatı...
Anacığım kız gibi gece sarhoş
kız gibi geceye takılan akıl sarhoş.
Kara giysili zorbalarla
sarı mor turp suratlılar kucaklaştı
kırmızıya kan çalındı.
Kala kalmışım hala orada
her eylülde ayaklanır anılarım...
Anacığım öyle bir gece ki kız gibi
neredeyim belli değil
bebeğim dantelli kundakta.
Babam yanıbaşımda kısa pantolonlu
taburede bacak bacak üstüne atmış
dizleri yara bere içinde
akışkan kan kabuk bağlamış.
Anacığım sen yabancı bir lisanla
şiir gibi mani adaplı şakıyorsun.
Tek anladığım ismim
içinde cismim yok
Derdo ismimin e hali.
Hep esmer sanırdım meğer sarışınsın
sıkıca bana
ve babamın çocukluğuna sarılmışsın...
Dahası anacığım
korkusuz gözleriniz dağarcığım
kız gibi bir geceye dağlarda vurulmuşum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.