PORTAKAL ÇİÇEĞİNİ KOKLAMAK...
Atadan fındıkçıyım ben derdo
sonbaharımda tanıştım portakal bahçeleriyle
ikinci ama irkiltici baharımda.
Portakal çiçeğiyle çok geç koklaştım.
Meğer portakal çiçeği kokusu
kokuların şahıymış dondum kaldım.
Turunçgillerin tur bindiren aromatik tılsımıyla
koku hafızam silindi tümden
korku eşiğim yükseldi aniden.
Koklamaya gör kokladım ve gördüm
dört duvar tortusuna başkaldırıyı
dünle hesaplaşmanın mizanını
dinle yüzleşmenin özünü.
Hatta portakal çiçeği
devrimci düşler portasıymış
can evim sinir merkezim uyuştu.
Artık duyularıma en hassas uyartı
portakal çiçeği kokusu...
Son yazımda sihirli fragrant
devrimci onurun nişanı fragman
ıtır ıtır fragmantasyon ile karşılaştım.
Hepsinin çile konusu
Portakal çiçeği kokusu.
Hayattan beş dakika kayıp zaman
burun kopartan başkalaşıma tek nefes.
Portakal çiçeği koklamak
bir daha aynı ben olmama içgüdüsü
günceyi yeniden güncelleme gayreti.
Bir kokladım portakal ağaçları küstü
Derdo fındık ocaklarına küstüm.
Gönlüme atılan enfes çizik bayıltan o tarifsiz koku
portakal çiçeği kokusu.
Bir kucak dolusu portakal çiçeği
sanki ruhumun ilacı özlem ateşim.
Bir kokladım çocukluğumu geri verdi...
Özüme dönüşümü kutsadı
portakal çiçeği
kokusu sonsuz özgürlük.
Beyin öğüten
kafatası delen
aklı sulandıran
bir sarı sıcak kızıl güneş mesaisi.
Çalıkuşlarının ötmeye korktuğu
sivri sineklerin uçmaya erindiği
sıcak çarpması havalara
ayaklanmadan ayalama ayarı.
Sadece devrimcilere ait aşklar havalı
portakal çiçeği kokusuyla havalandım.
Bir gece geldiler aşkın kokusu silindi...
Kara salpalar yıllar yılı uğraştılar
beyni bedeni kuşatan o mis kokuyu
portakal çiçeği kokusunu silemediler.
Portakal çiçeği kokusu dünyaya dağıldı...
Sonbaharımda portakal bahçeleri
portakal çiçeği kokusu
Derdo çok geç kaldım çok
soya doya gezsem nafile
kana kana koklasam ne fayda…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.