ZİL ZURNA AYAKLANMALAR
Zil zurna sarhoş gece
mevkisi makamı aynı geceye denk gelmiş
ve son kez ertelenmiş tüm ayaklanmalar.
Kabak çiçeği gibi açılan davalar nahoş.
Kendi içine kapanan hava mayhoş.
Ertelenmiş ayaklanmalar zil zurna sarhoş.
Kent orkestrası sanki zamanlı zamansız
gecenin kalbine yakın bir yerlerde
delice cenaze marşını çalıyor.
Orkestra zil zurna sarhoş...
Çatkapı çalıkuşu konağında
canlı cenazeyim.
Kırk yıldan sonra yaren inceliği
dostlar meclis görsün mecburiyeti.
Herşeyi hiçe sayan çalımlı anlar
acıklı kırık anılar
bu gece otağıma saçıldı.
Gecem zil zurna sarhoş...
Yeşil geceyi avuçlayan ellerim
gecikmiş usluluk kıvamında.
Bedenim zil zurnalıktan sıyrılıp
en keskin isyanlarda.
Yarı gece bilinmez sırlardan sızmış
ne muştuladığı malum.
Muşmula suratlılar panayırında
aklıma düştü yine su perisi.
Kurabiye canavarı zil zurna peşinde
geceyle ben de.
Çalamadı kampanayı picket.
Meskun mekan yarım saatlik mesafede
zil zurna sarhoşluk bir tık uzaklıkta
can boğazda.
Canan hatrına
zil zurna sarhoş geceye
ve kapik kaprislerine katlanıyorum.
Zil zurna sarhoş gecede
canımı dişime takmış
ada moda palas parsel bakınıyorum.
Canan gökkuşağına boyalı merdivenlerde
kafası dumanlı gökkubbeyi ağırlıyor.
Başımdaki keskin ağrıyı azarlıyorum
ardından sevişgen manzarayı.
Sevmeye kıyamadığım tahtına kurulamadığım
bin kez öldüğüm dirildiğim canlandığım
gökte ararken yerde bulduğum
seni sende buluyorum.
Canan kızgın gece kızgın. gece zil zurna sarhoş...
Bu gece gece koynuma demirlemiş
esrik esnemeler zulamda
kafamı ütüleyen ziller tozutmuş.
Sahilde anıtlaşan koyu laci mermersi gece
tere tuza bulanmış.
Ipıslak kareler deniz kokulu.
Karartılmış hayat bulmacası tek hece
hayat tekdüze
hayata dair çok dize.
Gece zil zurna sarhoş...
Sulusepken mülteciler gibi kuşatmış kenti.
Sabrımın sınırını zorluyor
seriye bağlamış serpme anılar
zil zurna ayaklanmalar.
Gecenin zil zurna sarhoşluğuyla başbaşayım
hava kapkara
canım sıkkın canan bezgin
hiç havamda değilim.
Sanki beni benden çalanlar
havanda su dövüyor
ötelediğim ayaklanmaları öncelediler.
Şimdi yol gözleyecek yolsuzlar
zilzurna geceyi içen sarhoşlar
ilkle sonu hiç unutmayanlar
ulu orta hoşsohbete tutuşacaklar.
Suskunluğa tapanlar
değme yalancılara taş çıkartan üslupla
yüce aşklar tarihinin
altından üstünden geçecekler.
Yalanlar çakılınca
yalandan yılanlar
yılanın oğlunu suçlayacaklar.
Zil zurna sarhoş gece
seramik yılan bibloları sırıyan
ince elli zarif dilli kıza sevdalanacak...
Cananım su perim
Paşanın bronz heykelinin kaidesine oturmuş
usulcacık çöküyorum yamacına.
Ertelenmiş zil zurna ayaklanmaları dinliyorum
gözlerim kapalı gönlüm yarı açık.
Zil zurna sarhoş gece müdavimiyim
Derdo bu gece içmeden sarhoşum
geceyle ben ve su perim
zil zurna sarhoşuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.