AKINTIYA KÜREK CEHENNEMEYE DİREK
Akıntıya kürek cehenneme direk mevsimi
eşyanın tabiatına aykırı ya yol direkt mevlaya.
Önsezi güllesi akacak kan damarda gül
gülüm ecel zapturapt altında.
Kıyı köşe alelacele toplanmış
yüzleri asık kediler sarmış dört bir yanı.
Patlak taban adımladığım haki boşlukta
fareli köyün kavalcısı avare.
Aval şerefsiz şerbetsiz ve korkak
arasokak kedileri sokak sokak...
Akıntıya kürek cennete mendirek mevsimi
silbaştan hiç aldırmadığım yağmurlarla arındım.
Meğer komşu anneler beslermiş yavru kedileri
keçi sütüyle hiç birini ayırmadan.
Ayırdına vardığım avanak almanak avucumda
avlumdan içeri akılsız düşman istilası
bundan kelli avuntu adasında yarınsızım.
Ultra maniaklara sitem yamacımda hazır.
Hızırı gördüm arımdan yandım
yar narına çalkalandım
hu Allah huzuruna dayandım.
Süt kokuyordu gülpembe ağızlar
kırkları elliye ince belliye bağladım.
Oralardayım ama ben bende değilim
benden içeri mayıs ortası yalnızlığı.
Sırı sıcağı bambaşka bir yerleşke
sığınmacılar yerleşmiş kale kapıdan içeri.
Titrer aklım tutuşur aklımın beyazperdesi
kedigiller ve rengarenk güller yaprak yaprak...
Akıntıya kürek cinnete dilek mevsimi
akakçe çelimsizliği kaosu hortlatmış
akabinde ruh sağlığını köreltmiş.
Arastada körebeyle oynaşır çıkmaz sokak kedileri.
Kendime bizzat güzellik uykusu aranırım
sol yanımdan vurunca asalak yağmur uyanırım.
Yağma çok havayı nema nem kaplamış
ahımı canımı neva dem yumuş.
Kuruntu adasında değme hileci haller
bozgun hüllesi vurmuş dillere.
Dildal dalgalar adam boyu yükseldiğinde
adamlık silme cüce ıskalanır insanlık.
Kedigiller artık kara panter
koyu karanlıkta tavlanırlar ıslak ıslak...
Akıntıya kürek cehenneme sürek mevsimi
namı nemayı kapmış damlar çöker içine.
Hilal kaşlarını çatar kızılca kıyamet
sağlam kiremit komaz döker dibine.
İşte o an damlar yüreğime izli mermiler
boyuna adam olmayı özlermişim meğer.
İzinsiz beklentiler izmli umular duvarında
adıma şahsıma beter yalnızlıklar.
Adam sende pek ısrarcı adımlarım limanı
üşüşür yüreğime kırkı kırık düşler.
Üşür beynim üşengeç anılarla
unutulmuş beyliğim düşkünler evinde.
Pişkinler eliyle kaç günlük zirve bu
başa çalınan kaç yıllık ömür zırvası.
Buysa eğer tek kelimeyle hayat
kıvamı kavram kargaşası
kıvraklık ayarı zamansızlık vurgusu.
Vurgun güncesinin ilk uyarı tümcesi
kedi kaplan döngüsü yalan yavan
yayan dolanırım gülüm aksak aksak...
Akıntıya kürek cehennemden kurak mevsim
sokma akıl çağa çağrıya kulaksız
meğer ne çok arzulanırmış ıslanmak.
Islık çalınca çapsızlığa çarpılırmış nemrut
bir tiz çığlık çınlayınca sisli limana
demir alırmış sessiz gemi adlı izbandut.
Ne ala sensizim artık bir güzel kendimleyim
özümle sözümle iki gözüm.
O kadar özel ki özlemlerim
bu kıyıdan karşı yakayı delice özlerim.
Kıyılara sığınmış şanslı yağmurları
yağan bebek yüzlü şeytanı yutar kediler.
Şeytanir racim
kıyılmış hayatlara rastlarım sokak sokak...
Akıntıya kürek cehenneme direk
takıntıya konak cennete girek mevsimi.
Derdo yorgunum akıntıya kürek çekmekten ama
yine de seviyesiz sever sevinirim
çünkü sonduraktan bir evvel
şeyhsiz şehlasız evsiz evlasız
ayılmışım aykırıca solak solak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.