ALTIN VURUŞ...
Siyasi terbiye ve sabırla katlanılan, mazisi bilindiğinden abla demeye zorlanılan Habla, beklenen altın vuruşu uzatmalarda yaptı. Hemen vurgun sonrası bu ne mene siyasettir sorgusu pik yaptı. Artan şokla bilimselliğin çok uzağına düşmüş siyaset dip yaptı. Yani sıradan ve çıkarcı himayeyle mahvoldu yoğun emeklerle kurulan uzlaşı. Aklı izanı patlatan ve dokunanı parlatan türden büyülenme bitti. Asla kabul edilemez, bitişi tescilleyen bu çarpık ve şok edici altın vuruşu unutmak elbette zor. Çünkü siyaseten zarar ziyan çok. Egemen güçlerin emriyle olduğu apaçık bu çarketmeyi, çarkı, tankı, tavrı siyaset dünyasını şaşırtan bu hainsel hamleyi şimdi unutma zamanı. Zaman dar...
Habla saplantılarının girdabına yuvarlanarak, tehditkar triplerle salt yıkmak üzere kurgulandığını iyi kötü gösterdi. Mahalle baskısı maharetiyle siyasi basıncı yükseltti. Tansiyonları oynatacak biçimde rolünü oynadı. Hayal ve rüya alemine daldı. Artık bütün mesele kör karanlıktan, öteye beriye çarpmadan ezer geçer silindirden kurtulmak. Mesele müdafa zırhını topraklayan, yanlış akımı kodlayan bu büyük yanlıştan dönmek. Çünkü hayata yeniden dönüş eğilimini doğru yakalamak asıl siyaset...
Yıkıcı deprem ve düş körlüğü etkisiyle direnç kuvveti düştü. Ancak asrın depremi devleti ayakta tutan, millete yardım eli uzatan gücün sol tandanslı belediyeler olduğunu gösterdi. Devleti idare ettiği sanılan liyakatsızların vakumlu vakur siyasetinin kof olduğu gerçeği ortaya çıktı. Depremle beraber Millet çatısının arayı açması, artan ivmeyi yakalaması büyük sermayeyi endişelendirdi. Hele mutlaka hesap sorulacağının yüksek sesle dillendirilmesi faşizan hırslı uçuşla derin uçurum basıncına takıldı. Hablanın hafif kaçağı yüzünden, dam yandı saçak kül oldu. Acı çekmeye devam faslı yeniden hortladı...
Şimdi Hablanın şok vuruş dalgası ve yıkım tehlikesi yüksek gerilim kulelerine, en sağlam sayılan kalelere dek uzanır. Kayıtsız kalanları öldürmez ölmekten beter eder, süründürür. Bundan böyle han, hamam ve sarayı siyaseten ölü ceryan artık ışıtmaz, ısıtmaz. Siyasetin sigortasına bozuk para koyup akımı doğrultmak da işe yaramaz. Fincan çatlar, tel erir, en küçük fırtınada, enerji sinerji kaynak yapar ve direkt akım kesilir...
Kesilsin elbet belki doğrusu budur çünkü bilimsellik taşımayan kofti siyaset ve softi siyasetçilik her zaman ganimete iştah kabartır. Tıka basa yalancılık yüzünden açlık hissiyle mide kramplanır. Ancak küllerinden doğmak misali ilham verici etki ve etkileşim folyoya sarılı amperleri çatlatır. Prospektüs dışı deneylemeler neticesinde susan hayat motoru siyasetin gazını alır. Mümkünsüz sanılan tüm icraatlar şiddetli akım dinamiğiyle başa gelince bu iş siyaseten var oluşu günceller. Ve bilim dışı siyaset yolculuğunun, yolcuları kasıp kavuran felakete sürüklenmenin önü alınır. Dayanılmaz ölçekte çarpılmayla ikiz kaplar teorisi işlemeye başlar. Altın vuruşla beraber ilkin kentlere ve bölgelere ölümcül bir karabulut çöker. Ama Habla yaptığıyla kala kalır. Ve sonra bilimsellik topuna diz çöktürür. İşte reel siyaset budur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.