TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

11 Nisan 2023 Salı

ŞİİRSİLERİN GÖLGESİNDE DOĞAN...

ŞİİRSİLERİN GÖLGESİNDE...


Aksuları dağlara çekilen hayata er vakit doğan 

kendine isim cisim aramaz doğrudan.

Soyu soydur Atadan adamdır en kestirmeden.

Göbek bağının düştüğü şeherdir İstanbul

taşı toprağı altın üstelik kırmızı kaftanlıdır

kafası biraz dumanlıdır hayatı cıvık ama cılız.

Rüyası ranası ve dahası kuru kalabalıkların hayasına kalır

Kraliçe kenttir aslı kocadıkça nesli yapayalnızlaşır.

Kadıköy Karşıyaka Fener denizden dünyayı dolaşır.

Deniz ve rıhtımlar simitçi

martılara kalır

erkenci kuşlar bir batında doğan adalara küser.

Birbirinin kopyası limanlar eşsiz manzarayla aryalanır.

Silik havalarda Galata ile Bayezid kulesi semaya havalanır.

Gören gözler bilir hırsından kararır Kız Kulesi.

Köprüaltında ışıltılı akşamlar gölgelenir

şiirler şiirsiler yapışır yarin çıplak gerdanına.

Denize doğan yarenliğe

ayla güneş

donuk sulara domnul eduvard karışır.

Şiirsilerin gölgesinde aksulara doğan er

doğumla isim soyla adam geleneğindendir

dünya yıkılsa ayakta ölür yıkılmaz...


Gel zaman git zaman hayli geç zaman

işin aslını astarını anacığımdan sordum

meğer tam günü saati gelende vakitlice 

Haseki'de mimikleri mermerleştiren ayaza doğmuşum.

Herhalde yer sallanmış biraz korkmuş aney

oğlum doğduğun gece deprem oldu der hemen.

Güne geceye ilk dokunuşum doktor kontrolünde

anamda saklı yaslı paslı anılar demeti

son yarışım sonsuza varışım akıl kontrolünde...


Adım sanım ta doğuştan adaşım doktordan

Erdoğan vermişler nedense nüfusa.

Nüfuzlu doktorun adıymış yalını yalanı

öyle er doğduğumdan falan değil hani.

İş olsun diye sordum anama hep

defosuz cevap defaatle hep aynı doğurganlıkta

tam günü saati dakkası dolanda vakitlisin

hemde doktorun ismindensin.

Doğdun İstanbul Haseki’ de mart kışı sabaha karşı 

buz kesen tan yeri alacasında.

Ya oğlum deprem oldu iki kere kara karıştı

kara kıştı Marttı Mart sonuydu.

Böylece içgüveyisinden hallice Haseki’de başladı yolculuk

halen devam kendime izin verdiğim sürece.

Çetin koyacaktık adını en baştan

Atan Garacaya heveslendi kısa sürelik

anlayacağın devreye operatör doktor girdi.

Göbek adın oldu Çetin Karacam saltanatla kavgan ondan çok derin.

Ben Çetin Garacayım kütüğe Erdoğan yazılmışım

kıçıma şaplağı yediğimden beri de Çavuşoğluyum…


Bilmem gerektiğine sardım sordum pedere 

soydaki Çavuşoğluluk nereden gelir nereye gider?

Cevap evlat delilik belli yaştan sonra aldırma 

lakin soyunu ve adamlığı sakın unutma.

Unutmam Çetin Garaca etiketim

ağır başım kırklara değende eridim.

Er veya geç ama apansız kavruldum

aklımın kırık penceresine konan rüzgara yandım.

Tanış rüzgarlara savrulacağım ömür boyu

selam duracağım her sıcakkanlı esintiye.

Sonra şiirsilerin gölgesinde avunacağım

kara günlerde karadenize vuracağım ahımı.

Ve dikileceğim şirret soysuzların karşısına hasat zamanı

sihirli silleyi patlatacağım silme imansızlığa.

Doğumla isim soyla adam boyundanım

soysopsuzlara hesap sorulan gemide efeyim tayfayım…


Vakti zamanı gelende geçkin

gece karacasında

hey gidi koca İstanbul benimle yapayalnız.

Çetin kavga şiirsilerin gölgesinde nefessiz.

Kıvamlı yağmur parke taştan kaldırımları yıkar

akılları çelen çiğlik kızgın ateş gökten akar.

Yanardağ lavı kızılı anamın elime yaktığı kına

diyelim ki tam günü saati dakkasında ölmeye yakınım.

Er veya geç demeden kınalı kuzu gibi korkusuzca

aksuya sarılı deniz sıcağında 

kıbleye serilmişim.

Gönüllü giderken yanımda acaba kimi

kimi götüreceğimin hesabı alınyazımda gizli.

İsimleri karıştırıyor tadilattaki Kız Kulesi

Galata’da kararan akşamları yaralıyor izli mermi.

Yalnız İstanbul değil cümle alem ilgili bilgili

ilim bilim deniz derya sebil.

Aksuları kirlenen hayatın ipini çekmek gerek

en çok aksulara doğan çetinere yakışır bilirim.

Boğaza takılan şiirsilerin gölgesinde içilir son nefes

soluk bir anı kıvılcımıyla dirilir son nefer. 

Derdo dilerim ki İstanbul İstanbul olalı beri

şiirsilerin gölgesinde aksulara doğana

bir kendine bir kendime bir kendine ağlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...