ZİL ZURNA AYAKLANMALAR
Zil zurna sarhoş gecenin koynunda
mevkisiz makamsız ertelenmiş ayaklanmalar tuzağında
kuşları kanatlanan el heykeli dibinde
uçup giden kuşlar gibi yalnız resimlerdeyim.
Adaya kepenk kapatan hava meyhoş
kabak çiçeği gibi açılmış davalar nahoş.
Zilzurna gecenin kalbine yakın bir yerde
önce İzmir marşı sonra delice cenaze marşı
Denize karşı gözlerim kapalı dinliyorum.
Biliyorum Kent orkestrası da zil zurna sarhoş...
Gece zil takıp oynamadan zil zurna sarhoş olmadan
şarkılar çalgılar danslar geceyi kavurmadan evvel
Çalıkuşu konağına konmuş canlı cenazeyim
kırk yıldan sonra arif zarif dostlar meclisi.
Çalımlı çamlar gölgesinde mevsimlik mecburiyet
kırık çizgilerin şiiri kısa kesim aydın havası.
Aynalı anılar bu gece otağıma saçılacak
gecem zil zurna hecem zil zurna sarhoşlayacak...
Yosun kokulu geceyi avuçluyor ellerim
gecikmiş günceleri güncelliyor dilim.
Usluluk kıvamlı zil zurna ayaklanmalarda bedenim
beterin beterinden sıyrılan aklım isyanlarda.
Yarı gece bilinmez sırlarla sızmışım bilinmeze
muştuladığım malum mesele müjde nar.
Muşmula suratlılar panayırında peterpan
aklıma düştü esin perisi ile su perisi.
Pelüş kurabiye canavarı zil zurna sarhoş
geceyle ben meskun mekan şirinleri.
Yarım saatlik mesafede
zil zurna Haliç
bir tık uzaklıkta körkütük Boğaz.
Altın renkli huni takmış siya Marmara
Golden horn zil zurna sarhoş...
Çıplak geceye ve sarhoş kaprislere katlanıyorum
Marmara çırası gibi yanıyor zaman
canımı dişime takmışım ada moda taşınıyorum.
Gökkuşağı merdiveninde gökkubbeyi ağırlıyorum.
Gökte ararken yerde bulduğum
başımda keskin ağrı başparmağımda densiz sızı.
Sevmeye kıyamadığım sevişgen manzara önümde
seni sende aradığım gece zil zurna sarhoş...
Tahtına kurulamadığım gece koynuma demirlemiş
zulamda tozutuyor koyu lacivert.
Yılancı burnunda esrik esnemeler
Güvercinada da kafamı ütüleyen ziller
bin kez öldüğümü ve dirildiğimi zumluyor.
Sahilde tere tuza bulanmış anıt parlıyor
ıpıslak kareler deniz kokulu
kafi derecede canlı.
Çengel hayat bulmacası tek hece
tekdüze hayata dair sıralanmış çok dize.
Sulusepkene bulanmış kent zil zurna sarhoş.
Sereserpme zil zurna ayaklanmalardayım...
Sabrımı zorluyor seriye bağlanmış anılar
gecenin zil zurna sarhoşluğuyla başbaşayım.
Kapkara bir hava canım sıkkın canan bezgin
hiç havamda değilim beni benden çaldılar.
Havanda su dövüyor havalı ayaklanmalar
şimdi yolumu gözleyecek geceyi içen zilzurnalar.
İlki sonu unutmayan sarhoşlar hoşsohbetinde
suskunluğa tapanlar tutuşacak
değme yalancılara taş çıkartacak yüce aşklar.
Tarihin altı üstüne gelecek
seramik yılan bibloları bilgece sırıtacak
ince elli zarif dilli kıza sevdalanacak
zil zurna sarhoş geceler...
İham perim Paşa'nın bronz heykelinin dibinde
usulcacık çöküyorum kaidenin yanına.
Ertelenmiş zil zurna ayaklanmaları dinliyorum
gözlerim kapalı gönül gözüm açık.
Zil zurna sarhoş gece müdavimiyim
Derdo her gece içmeden küfeliğim
geceyle ben ve esin perim
zil zurna sarhoş.
Koynumda zil zurna ayaklanmalar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.