TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

11 Nisan 2023 Salı

ZİL ZURNA AYAKLANMALAR

 ZİL ZURNA AYAKLANMALAR


Zil zurna sarhoş gecenin koynunda

mevkisiz makamsız ertelenmiş ayaklanmalar tuzağında

kuşları kanatlanan el heykeli dibinde

uçup giden kuşlar gibi yalnız resimlerdeyim.

Adaya kepenk kapatan hava meyhoş

kabak çiçeği gibi açılmış davalar nahoş.

Zilzurna gecenin kalbine yakın bir yerde

önce İzmir marşı sonra delice cenaze marşı

Denize karşı gözlerim kapalı dinliyorum.

Biliyorum Kent orkestrası da zil zurna sarhoş...


Gece zil takıp oynamadan zil zurna sarhoş olmadan

şarkılar çalgılar danslar geceyi kavurmadan evvel

Çalıkuşu konağına konmuş canlı cenazeyim

kırk yıldan sonra arif zarif dostlar meclisi.

Çalımlı çamlar gölgesinde mevsimlik mecburiyet

kırık çizgilerin şiiri kısa kesim aydın havası.

Aynalı anılar bu gece otağıma saçılacak

gecem zil zurna hecem zil zurna sarhoşlayacak...


Yosun kokulu geceyi avuçluyor ellerim

gecikmiş günceleri güncelliyor dilim.

Usluluk kıvamlı zil zurna ayaklanmalarda bedenim 

beterin beterinden sıyrılan aklım isyanlarda.

Yarı gece bilinmez sırlarla sızmışım bilinmeze

muştuladığım malum mesele müjde nar.

Muşmula suratlılar panayırında peterpan

aklıma düştü esin perisi ile su perisi.

Pelüş kurabiye canavarı zil zurna sarhoş

geceyle ben meskun mekan şirinleri.

Yarım saatlik mesafede

zil zurna Haliç

bir tık uzaklıkta körkütük Boğaz.

Altın renkli huni takmış siya Marmara

Golden horn zil zurna sarhoş...


Çıplak geceye ve sarhoş kaprislere katlanıyorum

Marmara çırası gibi yanıyor zaman

canımı dişime takmışım ada moda taşınıyorum.

Gökkuşağı merdiveninde gökkubbeyi ağırlıyorum.

Gökte ararken yerde bulduğum

başımda keskin ağrı başparmağımda densiz sızı.

Sevmeye kıyamadığım sevişgen manzara önümde

seni sende aradığım gece zil zurna sarhoş...


Tahtına kurulamadığım gece koynuma demirlemiş

zulamda tozutuyor koyu lacivert.

Yılancı burnunda esrik esnemeler

Güvercinada da kafamı ütüleyen ziller

bin kez öldüğümü ve dirildiğimi zumluyor.

Sahilde tere tuza bulanmış anıt parlıyor

ıpıslak kareler deniz kokulu

kafi derecede canlı.

Çengel hayat bulmacası tek hece

tekdüze hayata dair sıralanmış çok dize.

Sulusepkene bulanmış kent zil zurna sarhoş.

Sereserpme zil zurna ayaklanmalardayım...


Sabrımı zorluyor seriye bağlanmış anılar

gecenin zil zurna sarhoşluğuyla başbaşayım.

Kapkara bir hava canım sıkkın canan bezgin

hiç havamda değilim beni benden çaldılar.

Havanda su dövüyor havalı ayaklanmalar

şimdi yolumu gözleyecek geceyi içen zilzurnalar. 

İlki sonu unutmayan sarhoşlar hoşsohbetinde

suskunluğa tapanlar tutuşacak

değme yalancılara taş çıkartacak yüce aşklar.

Tarihin altı üstüne gelecek

seramik yılan bibloları bilgece sırıtacak

ince elli zarif dilli kıza sevdalanacak

zil zurna sarhoş geceler...


İham perim Paşa'nın bronz heykelinin dibinde

usulcacık çöküyorum kaidenin yanına.

Ertelenmiş zil zurna ayaklanmaları dinliyorum

gözlerim kapalı gönül gözüm açık.

Zil zurna sarhoş gece müdavimiyim

Derdo her gece içmeden küfeliğim

geceyle ben ve esin perim

zil zurna sarhoş.

Koynumda zil zurna ayaklanmalar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...