YÖNETMENLİK YÖNTEMİ...
Yakında bir yerlerde, bundan yirmi küsur yıl önce çepeçevre, bazı dostlar, bir kısım hısım akrabalar, uzak yakınlar, yakın uzaklar, bacılar kardeşler yönetmenliği bir kesime emanet etti. Toptan halt ettiler. Ve yıllarca yerelde genelde hep onlar yönettiler. Yek tabanca. Ancak zamanla karunlaştılar, millete yabancılaştılar. Ve o yakınlardaki memleket trenin altında kalmaya çok yakın yani trajik sona adım adım. Eğer mayıs ortası yönetmenlik yönteminde yine köklü bir değişim olmaz ise...
Öyle ki; yanaşık yandaşlık kokan sistemde tam yirmi küsür yıl hiç ses çıkarmadı millet. Malum medet umdu. Çoğalan acılar dinsin diye bekledi. Bekleyiş uzayınca bir anda karun, harun, kanun derken saray rejimi doğuverdi. Yılların Cumhuriyeti bambaşka biçime değiştirildi. Ve saray, yağma ve rant ekonomisi ile baskı ve şiddet ekolojisi ile yetmiş iki buçuk milleti rejime soktu...
Yönetiş yöntemine ilaveten nice oyunlar devreye girdi. Ne filmler revizyona koyuldu. Tam yirmi küsür yıl yedekte ne varsa yarınlar düşünülmeden yendi içildi. Envai çeşit kaynak iliğine kadar emildi. İtiraz edenler beter edildi. İttifaklar, yalanlar, sürekli oyalamalarla tek elden yek baştan, millet devlet idare edildi. Hurafelik hikayelerden bahisle devlet millet el ele jargonuyla devletin esenliğe çıkarılması tümden engellendi. Zaten meydan boştu, muhalefet diye bir dert de yoktu dertlenen de…
İşte oralarda bir yerde, yirmi küsür yıldan sonra artık yeter diyebilenler azınlıkta kalsalar da değişmez denen her şey bir ömre tabidir gerçeğiyle bütünleşmeyi tescilledi. Çözülmenin başlamışlığı olsa gerek bu kez çarkıfelek çağa uygun ritimle döndürülmeye başlandı. Hala oyalamalar, okus pokuslarla, kandırmalar, tribüne oynamalar neticesinde, sokaklarda meydanlarda ses duyulmadıkça saray saltanatı devam eder farz ediliyor. Ancak balonun patlayacağı, toptan yanılgı içinde olduğu yakında anlaşılacak. İşler tersine dönecek. Çünkü her yerde adaletsizlik ve hukuksuzluk, açlık susuzluk bıçak kemiğe dayandı. Cıvıma çoktan civar ellere de yayıldı. Üç beş milyon verildi, üç beş milyon alındı, binler milyarlarla beslendi. Ulusal çıkarlar zedelendi…
Mayıs ortası sınırsız izin verilmedikçe düzen değişmez, devrim gerçekleşmez savına sarılmayla birlikte saray düzeninin bitirim adaletsizliği, bilgiç düzensizliği her krizin faturasını milyonlara çıkarışı, milyonların müsebbibi olmadıkları zarar ziyanı ödemeye mahkûmiyet bitecek. Yine de milyonlar öderdi ödemeye de adaletsizlik ve kayırmacılık sistemleştikçe işin rengi değişti. Malum ittifakla meydanlar dolmaya başlayınca, insanca yaşam ve onurlu yaşam kurgusu yeniden anımsandı.
An geldi sanki. Yirmi küsür yıldır başta olan külüstür zihniyet ve o zihniyete tabiilik zorlanmaya başladı. Hayal edilen dünyaya karşı çıkıldıkça, gerçeğe düşmanlaşıldıkça, acıların bir araya getirdiği yığınlar dayanışmaya başladı. Ve emek, en güvenli yolları açar, daha güzel bir memleketi de kurar ilkesi hayat buldu bulacak gibi.
Yirmi küsür yılı yardakçı iki yüzlülerin ölçtüğü biçtiği resmiyette ve resmedilen hikayelerle yaşayanlar, kutlu yaşamı yargılayanlar, böyle gideceğini sananların ömrü de bir yere kadar. Gerçekte ne olduğuna bakmadan sığ sonuçlara atlayanların da geçmişi söner. Geçmiş olsun günlerinde hayatın aslı, tek gerçek hikâye sadece ben biliyorum havası biter. Gözler yirmi küsür yılın üzerine dikilir. Bir mühür ruh yarasına basılır…
Hayata çelme atmadıkça, sese ses katmadıkça, her şart ve şekilde mevcuda hizmet edildiği geç de olsa görüldü. Başka bir dünya mümkündür, barışçıl ve sömürüsüz bir dünya da kurulabilir ve de kurulmalıdır tezi yakın çekime alındı. Yirmi küsür yıldan sonra gecikmiş gelişmeler gösteriyor ki, yakında bir yerlerde, çok yakın zamanda yönetme erki ve yönetmenlik yöntemi toptan el değiştirecek. İşte şimdi o yönetmen bulundu. Kılıçlar birlendi. Senaryo belli. Metin, yorum, dekor, müzik başta tüm ögeler hazır. Hislenilecek iç içe dikilmiş çok hikâye var. Yakında bir yerlerde bundan böyle çepeçevre, dostlar, hısım akrabalar, uzak yakın yakın uzaklar, bacılar kardeşler yönetmenliği, salt yönetmenlik yöntemini değiştirmek için bile olsa çoğunlukçu kesime emanet etti, edecek gibi. Hayırlısı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.