TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

18 Ağustos 2023 Cuma

BİR ACI KAHVE HATRINA

 BİR ACI KAHVE HATRINA



Bir acı kahveyle yürekten taşanlar tüm hatıram

hayal gücüm kırıldı vefatlarla.

Yazamadım kalem dondu kaldı vefadan

yakınlığın bu kadarı ciğeri yakıyor fazladan.

İçime yapıştın muhabbet kuşu şakımasıyla

çek elini çiçeğini yüreğini üstümden.

Üyle incindi ki önceden beridir belleğim

canan içli bir şarkıyla ağlarken

hazalım çek hazel gözlerini gözlerimden.

Çık güneş ışınlarının ısıttığı dünyamdan

uzaya uzayan uzafire etkini sil kara tahtadan.

Bir çırpıda ak sular gibi buharlaştı sevgin

yamacımda bir başka sarhoşluk bulutu.

Çıplak hafızama kazınmış eksik hatıran

lütfen bana bir acı kahve daha

bu vefatlar sağanağında ayılmak haram...


Hayal gücüm gücendi beter vefasızlığa

hala kırkımdan sonraki ilklerdeyim.

Her şeyin ezberimde usulca usumdasın

hayal gücüm kırıldığından anlatamayacağım.

Sanki doğayı anlamakla eşdeğer özgürlüktesin

hayat sosuna karışmış altın renkli bilgilerdesin.

Ben hala hayata kımıltısız hallerdeyim

hayal kahvesinde mermeri kırık masada

kırk yıldır kırklar kahvesini beklerim...


Hayat askısına asılı bir fincan acı kahveyle

sade hayata dair izini sürdüm.

Upuzun gecelerde aslım soluksuz keyifsiz

kehribar aşklarla iç içeyim.

Sürüklendiğim yüzleşmenin yapayalnızlığında

göçü göze aldıysam senden gizli

sessizce neslime doğru yolculuktayım.

Ardımda eşsiz siftahlık festival

iş işten geçmeden iştahla

asıldım hayata.

Sırlarını gömdüğün delibozuk gecelerde

akıl danesi kızgın susma bir daha.

Bedensiz sevişmeler uykuda ölür

cellat pusu kurar telvesi bol rüyalarda...


Cigara dumanı halkasında unutulmuş resimler

cilalı umut öyküsü kazanına kazındıkça

bıçak gibi kesilir nefes.

Renkli vesikalıklar tatlı sert titrer

kamplaşmalar telaffuzu zor uçurumun başında

hiç bir şeyle kıyaslanamaz çapta kötümser.

Un ufak kırk yıllık hatıralar

yapboz tahtasında en mutlu günler.

Zehir zıkkım hatıralar sapağında

yangın merdivensiz mekanlardayım.

Ötede beride her telefon zırladığında 

hala aşırı terler ellerim...


Adaya karşı ateş dansı yapılan pistler

deniz boyu cam göbeği mavisi

ve florasan pembesi fotoğraflarda.

Pantere dönüşen kedi kıvraklığında

dibe çekiliyor yaslı gönlüm.

Böğrüme saplanmış kör kurşunlar

buruk yalanlamalara ömür boyu kontrolsüzüm.

El heykelli adanın cazip görüntüleri aklımda

adamım yılancı burnunda pinokyo tahtında.

Damağımda tedavisiz acımtırak tatlar

yanlış teşhis kurbanıyım öyküsüz zirvede.

Derdo aklımda kalanları asla unutmayacağım

şiirsiler diyarına varınca canasız bedenim

ziynetim zehrini akıtır adam akıllı.

Bir fincan acı kahve hatrına kırk yıl

hayal gücüm kırklar meclisinde kırıldı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...