KİŞNEYİNCE UYKUSUZLUK
Kişneyince uykusuzluk nankör gecede
geç vakit acı gerçeklerin dili olsa
olsa da anlatsa kişi kişi kim neyince.
Hayatta iz süremez bahtı düzelmezleri
özlemle at süren sirk cambazlarını.
Kişneyince uykusuzluk yarı gecede
er vakit vakit nakit
yazsam dursam nankörleri.
Yazsam iki nokta arası formlanan savaşları
eksik normlanan alanları.
Elbette tam tekmil ordular kurduran
cephelerde kılı kırk yardıran
savaş kaybettirip kazandıran kumandanları.
Asla es geçmek olmaz estarabim
çizsem uzaktan kumandası mandallı cambazları...
Kumanda edilemez kusursuz bir savaşçıyım
ezelden ebede barış isterim.
Uykusuzluk atım gece yeleli güneş eylemli
nonstop dört nala karşımda hazır kıta.
Maralım nazarı manalım kuş kanatlım
kişneyince uykusuzluk nankör gecede
vakit dar esin perim ol gel.
Güzel gören gözler hatırına hayat yarışım
atından düşeni hatırladığımca varım
at cambazlarını unuttuğumda varsın.
Bir varım bin yoğum adalım
bilsen ne şekilsiz tayınlar çiğnedim yuttum
ne şekerler emdim horozlusundan
kırmızı elmalısını tarçınlısını.
At hırsızı toplu tabancalarıyla
su fışkırttım çipil kızlara.
Edalım börtü böcek solucan topladım
çil çamursu topraktan malum yaşlarda.
Sonra sanki makastar doğramış anılarımı
yavan dünyalarımı ne yazık ki kaybettim.
Şartsız kefilsiz ne krediler çektim hayattan
yarı ömürden sonrası bir başka hardayım...
Tezelden yoruldum harlandım
usandım usandıkça siperime kapandım.
Pertev şavkı delmiş çelik miğferimi
alnımın arka duvarında sarı saçlı huri.
Yüksek mektep coşkusunu o yüzden atlamışım
maralım dört kitap hakkı için
gelmişi geçmişi bir güzel anımsattın.
Meğer mektup yazmayı unutmuştum çoktan
manidar bakışlara harcanmış yıllardan
geç de olsa bir güzel arındım...
Evvel ahir elde kalan
yağmurdan kaçarken ki kişi hali
doluya tutulmuş halim per perişan.
Çok beter unutulmuşum Peralım çok
tutmuyor hiç bir yanım kurudum.
Güzelim yıllar yıllar var ki kendimde değilim
kişneyince uykusuzluk nankör gecelere
maziyi pipoma koyup ateşledim.
Griye çalan dumanı savurdum yarınlara
şiirsilerimin lal dili çözülse de anlatsa...
Halim hal değil ana kurban
El heykelli bir adada Deniz kıyısında
kısık sesli ipeka ile aynı platformda.
Uykusuzluk erleri yuvarlak masada
at çobanlarının gölgesi dört bir yanda.
Kuşatılmışız kişi kişi bonkör gecede
maralım moralim yerle birken bir yerde
mahşerin üç atlısıyla imdadıma yetiştin.
Derdo yetti canıma namıma nankörlük
uyma sen mendaburlara deniyor sık sık
at cambazları uyanıyor kişneyince uykusuzluk...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.