TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

27 Ağustos 2023 Pazar

ŞİİRE KAÇIŞ


 ŞİİRE KAÇIŞ

Gündem sıkıştı derde bine
tam tamına şiire kaçış anı yine
her ağustos sonu destani şiirsilerle
çetin yolculuk şairane kutlu zafere...
Özlenen eşsiz benzersiz bir utku
kanla kanatlanan dizginlenemez dizin.
Hangi şiirlerin son mısraları en hazin
sanki kutsal ayaklanmayı en ala betimleyen
bellek bindirmesiyle tutkusu ayan beyan olan.
Kutlu isyan tam bağımsızlık hareketi
hararet kafiyeperestçe sıralanan tek kafiye
dış kapıda kapaklanmış bine bin mandacı hafiye.
Utkanı harfiyen anlatan tek sözcük safiyet
tümceler ölümüne iç rahatlığıyla uzanılan toprak
işaret parmağıyla hizalanılan ilk hedef
cansiperane kulaçlanılan alevden deniz...
Saraya saltanata şair bolluğuna sufle defteri
şekli şiirsi ön sezi zengin ezgi silme sezgi.
Korku ecelden önce vurunca damgasını
soldu solar enfes şiire kaçış nefesi.
Öyle yağma yok tipiler kaf dağına kar
birincil ilke “korkma sönmez bu şafaklar…”
Hangi doygun hazzın eseri bu örnek cesaret
sanki fazla geldi dayatmacı emperyal esaret.
Esirlik yaraşmaz bu millete ila nihaye
kader kısmet tamam da gerçek niyet o niyet.
Korkma doğumlar azalırmış adlar kararırmış
soy sop biter alem güvensizleşirmiş.
Er kişi niyetine öyle bir şiirsi doğar ki
ateş çemberinden atlar tüm memleket.
Ne yazgısı böylesini hiçbir kitap yazamaz
bu şiirsi büyük taarruzu yedi düvel unutmaz
hele tam bağımsızlık mücadelesini hiçbiri.
Dünya tarihinde bir ilktir bu sağanak
yağmur kaçamağı hangi kaçağı ıslatırsa ıslatacak
taze sarı yapraklı şiirsiler hafızayı sarıp sarmalayacak...
Hafıza kayıp ilanlarıyla akın var çıplak güneşe
güneşi görünce ölmek anı şiirin özü.
Hangi kutsal diriliş hikâyesi bu kadar özgün
kendiliğinden gelişen beter zulme ayaklanma
kimin eseri kimin ideali bu bitmeyen kavga.
Bu sonsuza hasretin sonunu kim yazar
hayat ikilemi bayılır dağarcıkta darağacı kurar.
Hasır tabureye yiğitçe atılır son tekmeler
ölüm ecelden çok sonra hem ilk adı ölümsüzlüktür…
Ölmeden evvel yaşama doymadan önce
Deniz kalır ben giderim akıllım satırı destana girer.
Böyle biter ilk dizeler hangi dizinin iziyse bu gizem
zamansız öten gizli tanıkları kırlangıçlar not eder.
Hangi karlı dağın zirvesine gömülüyse adalı zade
ardılı ziyadesiyle kan donduran yalnızlıklar.
Güdümlenen kirli hava hangi savaşın kanlı görüntüsü
acaba dürtüsüyle olur olmaz aklanan dava
akla yayılan damgalı dalga kimin manzumesi...
Manzara mani dizgesinde tasvir edildiği gibi
aykara babayani gecede ben ana sen fidan
baykara civarı silah yüklü kağnılar
konvoy kona göçe akar menzile anbean.
Kırılır uçtan uca kızgın güneş yanığı ovalar
dirilir küllerinden bağımsızlık ateşiyle Anadolu.
Hain istila son bulsun diye toprağa düşenler hatırına
millet memleket kurtulur diri diri gömülmekten...
Gömgök gömütlere estikçe eser bir deli rüzgâr
bayraksız korsan gemiler akıl denizinde yüzer
Denizin Egesinde karasında en tuzlusunda troja.
Mendirekle çakışan soğuk ayaz günlerde
bu karanlık trajediyi tek tabanca reddeden
şiirsi çarpışmayı kimsesizlere ulaştıran
sinsi işgale nazire yaparcasına direnen sözcüler
dilden gönüllere dalgalanan sözcükler…
Malum makastar doğradığında payitahtı
Deniz kara yer hava harita üstünden paylaşıldı.
Dört bir tarafta gölgeler ifadesiz yüzler donuk
etrafı kolaçanlıyor balçık bulaşığı çizmeler.
Dostlar ocağında postlar otağında değme palavracılar
Divana sinmiş anlayış kıtlığı üstünkörü sohbetler.
Anlak masasında dara çekilir saltanat buyruğu
buysa eğer gerçeğe hizmet şiire şehriyarlık
yaveri yareni uğurlansın zılgıtlarla.
Zaferin mihmandarı şiire kaçış günlerinde
şiirsi sert anılar gönlü kızarık kente emanet…
Bu kente varışlar şiire kaçışlar niye
hangi İstanbul sana emanet hangi İzmir bana keramet
Kısmet ortaklığı Ada denizin doruklarında nimet.
Asimile hayaller asi hayatlar asil hayadarlar
resmiyle cismiyle kayıp adakent manzumunda...
İki cihanda fener alayı Galatda camlı şişe
şişede gemi gemide balık istifi hayatlar.
Kaç kaçamak son aldatış
hayatı hiçe sayan şiire kaçış
Karşıyakaya taş yediren taarruz gecelerinde.
Ardı sıra dizilen şiirler kaç yaşında
belki yüz belki binbir belki milyon
bu dirençli dizeler her yaştan partisana armağan.
Bilendikçe kelimeler bunca dizin onca dizeler
dilde uyaksız darda ayaksız yasak şiirler
bu ada kente kendiliğinden gökgüvercin süzülüş
şiirsi kaçamağında şaire kara namlulu karantina…
Konstantinopolis minyatürü mislisiyle manidar
sultanat etkisinden yetkilenip göçermek can pazarı.
Kelle koltukta hangi kritik taşınma bu
yolculuk çetin yolcu ağır kumandası yorgun
kumanyası seferberlik tayını külliyen cepten.
Şiir sözlülere şiirsi kenti adacık sondurak
el heykeli dibine gömülü son dilek
kenarda köşede kalmış şiirler yaprak yaprak.
Kentin arzına seyahat altın mısram tavında mısralar
bu kusursuz göç tek harfinden kesin anlaşılacak
kutlu zafere endeksli savaşa efekan buraların çocuğu…
Sanki boğazlara dizilen kızılca kıyamet şaryosu
ateşten düşler ateşten gömlek şahlanış oratoryosu.
Yüzyıldan sonra her eylül ateş kanatlı dizelerde boğulmak
Nazım serbestliğinde güncellenerek var olma sevdası
kapasite ölçeğinde denizi soldan dalgalandırmak kavgası.
Göze kızgın köz değende aranılan gündem şiire kaçış
Derdo illaki yaşanacak izinsiz dizinsiz ada düzeninde
gündem sıkıştığında tam tamına şiire şiirsilerle varış…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...