SÖZKONUSU VATAN İSE ZAFER...
Zafer bağımsızlık inancı güçlü ve cesaretli insanların harcıdır. Eğilip bükülmeyenlerin, kutsal emaneti ne pahasına olursa olsun koruyanların harcıdır zafer. Bulaşıcı hastalık derecesinde gerçekleri olduğundan farklı gösterenlerin ve emanete hıyanetçilerin harcı değildir zafer. Eğer söz konusu vatan ise zafer devamında bağımsızlık, tam bağımsızlık önermiyor ve örgütlemiyorsa zaten zafer değildir.
Yaşamı ödül, ölümü hak, haksız kesilmiş fermanı ceza görmeyen asaletli insanlarının ereğidir tam bağımsızlık. Kutlu zafere ulaşmayı hedefleyenler, bağımsızlık uğruna her şart ve koşulda gereğini yapar. Bağımsızlık yolundan sapmaz. Bir millet ki, her dönem hür yaşamışlığın bilinciyle var olmuş, ilelebet varolacak hürriyet aşkıyla zafere ulaşmıştır. İllete ve zillete bulaşmamış zihniyetin insanlık tarihine armağanıdır büyük zafer.
Bağımsızlık, tam bağımsızlık devrimcilere layık en büyük aşktır. Devlerin, büyük kurtarıcıların aşkıdır milleti ayakta tutan. "Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım." Adam gibi adam olmak budur...
Köhne mandacılık ve kuryesel bağımlılık tuzağına düşmeyenlerin kazancıdır adamlık. Adamın dibi olmak, Ademin piri olmak kökten barış gerektirir. Bol derin piksel kapışmaların ürünüdür barış. Öyle ki "Biz Barış istiyoruz dediğimiz zaman, tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir..." Tabii ki, anlayışı kıtlar herdem bağımsızlığa çomak sokarlar. Yetinmezler haince işgale yeltenirler. Mutlaka bu arsız sokulmanın karşılığını da en sert biçimde alırlar. İnsanlığa birincil örnek Kurtuluş Mücadelesi başlar. Uşaklık etmemek içindir tüm mücadele. Çünkü " Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık karşısında uşak olmaktan asla kurtulamaz."
Uşaklığı içselleştirerek yüz yıldır eksen kayması yaşayanlar kutlu zaferle kazanılan bağımsızlığın başlıca düşmanıdır. Başka düşmana hiç gerek kalmaz. Bağımsızlık açıkça benlik meselesidir. "Milli benliğini bilmeyen Milletler, başka milletlerin avıdır..." Bağımsızlığı korumak ve esaretten korunmak çok ağır yüktür. "Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını bilen Milletler, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır..."
Kutlu kurtuluşu ve kutlu zaferi sudan sebeplere ve sıradan bahanelere bağlayanlar yüzünden bağımsızlık elden uçar gider. Ama "Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler, her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar..." Hatta devletler bile yıkılır. Ucuz ve uçuk tercihlerle mahkûmiyet artar. Ar namus paramparça olur. Sistem batar. Hemen yenisi kurulur. Yine de bağımsızlığa özgüdür tüm kayıtlar. "Milli sınırlar içinde vatan bütündür, bölünemez..."
Gerçek dünya dik durma dünyasıdır, direnme dünyasıdır. Dünyadaki yegâne gerçeklik bağımsızlık kavgasıdır ve kutsal davadır. Her kutlu isyan, baştan sona haklı kurtuluş mücadelesidir. Her kutlu mücadele mutlaka büyük zaferle perçinlenir. Bu vizyonsuzların, kaderci kolaycılık rotasındakilerin anlayamayacağı bir konudur. Dinsel, tinsel ve tensel kapışma mensupları bilemezler, anlayamazlar bağımsızlığın değerini. Oysa salt vatan aşkınadır tam bağımsızlık mücadelesi, bağımsızlık savaşları ve büyük zaferler...
Temel gerekçe ise "Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır..." Ta kutlu zafere kadar. Ölene dek. Öldükten sonra da...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.