TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

12 Eylül 2023 Salı

12 EYLÜL TRENİ

 12 EYLÜL TRENİ



Sabahın pusunda tutuldu dörtyol ağızları

tutuldu her kör kavşak.

Gar peron istasyon cadde sokak

silme tepeleme kurt vaşak.

Sağı solu dalayan tüm evrenciler

tüm korkak şakşakçılar yavan yavşak...

 

Sapada kuytuda kıçın geri garabet

başta faşist evren ve beşli çetesi nekbet.

Sabahın yabanında makbet

kolgeziyor kara kukiletalı cehalet.

Cahil cühela zangoçvari zabitlerin

ezez zaptiyelerin zulmü sabit.

Kör şeytanları püskürtüyor peri bacaları 

sinsice hainleşiyor darbenin faşoları.

Tarihi direniş bin parçalı logo

egosu yankısı evlere piyango

gözbağlı günahsızlar cemselere banko...


Rejime kastedenler aslında bizzat darbeciler

koy körfez haliç düşü görenler

kuyruklu yalanda ustalaşanlar 

yalı boğaz lüks alem arzulayanlar

zali zalim kahpe kalemşorlar.

Memleketten insan manzaralarına

inceden nince çöktü faşizm. 

Sunumu kurumu kılcallarına dek dinci

durum sahte alim sabırsız cani.

Kalender ve masum bellenen hin oğlu hinler

resmen rejim düşmanı.

Sabahın ayazında zillet yerleşkeliler

resmi elbise giydirilmişler

arma apolet takmışlar 

milli yetkiyle militanlaştırılmışlar

derin devlet bileşkeliler

12 Eylül trenine yol veren işvekarlar

sabahın kirinde pasında topu toptan yavşak…


Evren ve şürekası faşır fuşur faşist

darbenin acı gerçeği nice kurban

narsist evrencil öykülerde.

Sadist sapkın ekabir tiplere 

sahte abdestli jimnastikçiler eklemlendi.

Mendebur faşist darbe akılları üşüttü

taş basılı yürekleri yaktı.

Daltaban 12 Eylül tapınakçıları

Allah yarattı demeden çullanıverdi insanlığa... 


Evren gülen fark etmez

darbe darbedir ortalığa şer aktı.

Akı karası ayrılamaz zifirde

serseri kurşunlardan sıyrılanlara

çıplak tahta sandalyeler hazırdı 

Tepede sarı pis bir ampul bırakıldı

eşikten içeri kan pıhtısı.

Mazgallarda delirtici kar boran sızıntısı

tavandan beynin içine içine damlacıklar

gariplerin kucağına düşen alev fırtınası.

Yaylım ateş parmak izinde dil izinde

ayak tabanında ağır kusurlu sorgular.

Benzersiz fiyasko kemik sayımları

transit idam sehpası.

Seher kuşu ötmeden 12 Eylül’ü görenler

işkence kompartımanlarında Allah yoktur yazar

hasılı bilirler metazori trene bindirilirler.

12 Eylül treninde yüzler gülmez 

hiçbiri bir daha darbelerden korkmaz...


Bir zamanlar burada çok aktı kan

bir anda kan kırmızıya boyandı gök.

Nice gönder gitsin sürgünleri

göndere çekilen gençleri gördü bu nesil.

Katil evren hiç kimseye acımadı

utanılası vakaları dahi tınmadı.

Türk İslam sentezi bir hava

küflü ürün binbir caka takındı.

Fırsat bu fırsat faşist piyasa paryası

cana canana bulaştı mala dayandı.

Havanda su dövmek ve sövmek

işte o günlerden kalma rezalet.

On iki Eylül Seksen emanete ihanet

kudurdu evren ve şürekası gırla cinayet...


Vatanda kulluk ve kapılanma resmigeçidi

törenin içinden geçti 12 Eylül treni.

Tek sıra yılanbaşlı homo ludensler

derde dert katan dört çekerli lümpenler

sırasıyla moda mostralıklar mozolesi. 

On yıllarca görenekler yok sayıldı

gelenekler tersyüz edildi.

Faşist evrene tanrıymışçasına tapıldı

çıyan başlı yumuşaklar balmumu beyazı yumuşakçalar yavşadıkça yavşadı.

Çıbanbaşılar çıngıraklı caniler

evren kağnısına binen yavşaklar

yıllarca birlikte iş tuttular.

12 Eylülcüler Eylül ismini kirletti

çağ yangınına tüfenk çatanlar

güzelim eylülleri oburca yuttu.

Çağ şaşkınları çabuk unuttu

yarınlara ders niteliğinde eylül esintisini...


Evrenin evrene yaptığına yürekler dayanmaz

tren aynı tren trend aynı trend

12 Eylül seksende at izi it izine karıştı.

Faşizm yüzsüzlüğün zirvesi dönüm noktası

vampir dişli zebani çatal dilli ölüm arması.

Allah dendikçe beytülmale erişim karması

tarihi kürenin dört bir tarafında mihenk taşı.

12 Eylül treni evren uğursuzu

uzun gecelerde tatlı cadı avında

bin beter kıyım için kavruluş tavında.

On yıllar sonra kalplerde kara delik 

kırık can zerreciklerinin uğrağı koyu mavilik...


Kindar 12 Eylül trenine

kimler binmedi ki 

unutulmuş sanılanlar yürekleri hala yakar.

Kimlerse kimler tarih tekerrürden ibaret bedavacılar taşınır dinozorlar çağına ibretlik.

Simit gevreği günlerde mısır patlağı saatlerde

zaman çoktan beri durmuş 12 Eylül treninde...


Sınıflara ayrılmış insanlık rötarlı yolculuklar kolleksiyonluk. 

Karanlık gözlü gardiyanlara yakalanış fire

susuz dereler ve engebeli arazilerde

silbaştan faşizan alfabe.

Faşist tren on yılda bir raydan çıkar

tıynetsiz fetret devri fezlekesi

ak gardenyalar gölgesine mukadderat siner.

Yamaçlara tünemiş telgraf direkleri titrer 

ters rüzgârların etkisiyle firar.

Direkt mesajlar takibe takılır 

donanımlı dağcılar bağımlı bağcılar

12 Eylül treni yoluna dizilir...


Evren faşisti genç yaşlı demedi 

nice cana kıydı nicesini sakat koydu

cuntası kuntası narin boyunlara çaldı bıçağı. 

Viyadüklü kuşaklarda köprülü kavşaklarda

tahammüden öldürmeye yetkili

yeni yetme yavşaklar.

Millete hizmet babında balans

ful makiniste ucu kapalı yol gösterimi.

12 Eylül kudurgan yamaklık yalımı

sarı ışığı kendi haresinde boğulur

darbe ertesi resmi kurban mevsimi.

Kimileri ana haber bültenlerine görüntüdür

kimileri bizzat hesabı kendi keser...


Kesin bir şey var ki

kimse bir daha kendine gelemedi

yıllarca faşizme kurban yetmedi.

Sacayağı Türk İslam sentezi arap kullaşması

putlaşan egemen sermaye gölgesi. 

12 Eylül’ü yaşamışlık aslen budanmışlık

bir namazlık bin niyazlık saltanat

koca ömre körlemesine tam isabet.

Adressiz kör kurşun namludan çıkar çıkmaz

her cüsseyi deler geçer adı

ölümsüzlük.

Balmumu yüzlerde kızıl leke

izi gizi ömür boyu çıkmaz. 

Yiten canlar yürek sarsan yıllar

derinden etkileniştir 12 Eylül unutulmaz...


Unutkanların vurdum duymazların dünyası katliamın babası dikalası

çocuk yaşta dara çekilmeler. 

Kesik saman ve kesif duman kokusu

hala tüter kanatır tüter.

Ve barut parladığında karanlığa

beyaz kefen örtülü mükellef masada

ikram hiç uğruna piç uğruna ölümler.

Boş arazilere yayılır candaşlık

altın başaklı tarlalara mevzilenir yavşaklık. 

Tren raydan çıktığında

gemi karaya oturduğunda

12 Eylül hikâyeleri zar zor yazılır...


Daima anımsatır kendini kör olasıca 12 Eylül

barış yeryüzünde kıvrım kıvrım kıvrılır 

aynı faşist ellerde izli fişek patlar

izmli hayatlar pırasa gibi kırılır.

Kırılmayanlar ziftli trenlere bindirilir

sınıra varış noktası bir karıştır.

Şimşekli sağanaklara sürülür insanlık

aynalarla bronz heykellerin üzerine toz yağar

ciğerler sebebi nefti kurum bağlar

soğuk sığınaklara sürülür insanlık...


Vaktiyle 12 Eylüle yakalanmışlık

kanı çekilmiş sokaklarda yaşanmışlık varsa

can damarlarında dolaşır korkusuzluk.

Her yenide yitip gidenler sorusu

uslarda iz bırakanların ölümü

hücre kaybı tıp ayıbı

deniz karası

boşlukta kör kuytularda gün ışığı arzusu

hapsi yalnızlık hepsi çok kayıplı maraton.

Tonlarca ağırlık basan gri çelikten pres

derin ve gizemli bir çılgınlık.

Renkli renksiz kataloglarda bir yığın yiğit

fırtınanın at koşturduğu bir acayip yenilgi

sebepli sebepsiz bir büyüleniş filmi.

Haliyle resmi mühürle damgalanmak 

12 Eylül trenine giriş bileti...


Bezmeldek bezirganlar sessiz ilgisiz tuhaf

kırklara kıyan kırkı kırıklar

seksen kere tövbe etseler yetmez

korkunç kabahatler alınyazısına eklenir.

İşte insanı kahreden tam da budur

mideler bulanır takvim yaprağı yırtıldığında

tarih utanır kendinden ve 12 Eylülden.


Dosta dost selamı veremeyiştir 12 Eylül

tehditkâr pespaye bir ortama tutunulunca

tutuşur gönüller tutuklanır akıllar.

Hakkınca direnemeyiş

topluma ezberlettirilir

kara duvarlarda nefessiz gölgeler 

yüreklerden sökülen canlar

kül rengiyle küllenirler.

Son ışıkları da canavarca yutar cellat

koca memleket tık nefes ihtiyarlığa sığınır.

Zebani kılıklı yaratıklar

zamanla hikayenin acınanına dönüşürler. 

Kara bir duman halkasına hapsedilir iyimserlik 

12 eylül treni yola düzülür...


Etinden et koparılmış analara

koca bir yalandır nafiledir hayat.

Faşist darbelere kinlenir her türlüsüne direnir yürekleri. 

Ömür bir yudumluk sudur

ama kerbelayı yaşar ömür boyu içmezler.

Kızgın günceler kan gülleri açar

kör pencerenin paslı demirlerine asılır yas.

Derdo 12 Eylül treni her 12 Eylülde

kanlı kavşak yaban yavşak aldırmaz

sabahın pusunu raylara yatırır

bir bir demirden korkmayan yolcuları toplar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...