YÜZDE MİLYAR ÖLÇEKLİ ÖLÜM
Yüzdelik oranlara vurdum canımı kanımı
yüzde milyar ölçekli ölüm kusarken kainat
sonsuzluğa evrildim.
Altı üstü aynı kanaat
altmış dört oksijen
on sekiz karbon
on hidrojen
üç azot
bir buçuk kalsiyum
bir fosfor
bir ben var benden içeri kanımca
ve sonsuzluk elementel nakarat.
Bindeliklere savrulur mucizeyi tamlayan canan
kimyam böyle kurulur kurgu pek yaman.
Emanetçiyim insanım insan
isterim ne doksan ne de noksan.
Giderim daha altmış beşime varmadan
zıpkın gibi diri dipdiri zıpkalı
elbette olmazsa olmazım da var
hesabı kapatmadan ölmemek son arzum.
Onlarca senede kaç kez azıttımsa az
az olsun uz olsun misali
günahı faydasından küçük her birinin.
Azıcık büyüdüm asgari oranda yunusum
dörde katlarken kahrı kayıp zaman
buçukluk gibi kalakaldım cephe gerisinde.
Gerçekliğin bedeli besbelli
hayat sahnesinde resti çekmekse çektim.
Bir ham hayalse fosforlu cilalı rüya
ikiletmeden anında bitiririm.
İpine tipine tetiği çeker akar giderim
başımda kavak yelleri...
Püsküllü bela daha tohum
Eminönü Mısır Çarşısı’nda bulunan.
Bir buluntu buharında
bin sene yaşasam hep harcanırım
çünkü pirim aslı aslım aslan.
Asla kimyam bozulmaz her oyunu bozarım
çünkü insanım insan.
Yüzde bin yüz en azılı ihanetçi
bin bir surat hırsız geçmiş zaman.
Ömrümden ömür çalan kavatları
susuz toprağa dikerim ayak üstü
çünkü kavak ağacını severim ben
başımda kavak yelleri...
Gel zaman git zaman ayrışır sapla saman
tutamam elimi tutamam dilimi
belimde ata yadigarı françez onlusu
yanında taşıdığın mankofa keyifle karışık
ıslak mermi öpücüğüne can dayanmaz bilirim.
Önce kafadan paslı gitar teli kopar
sonra öküz gezdiren melodi öksüz kalır.
Alaturkayım ben ezelden
dil izim tumturaklı duruş ve üç kurşun…
Kuşkun olmasın yüzde bin milyon ölçekliyim
yüzdelik oranlara vurdum canımı öldüremedim.
Başıboşluğu döver parmak izim
herkesten farklıyım fakat
yüzde milyar ölçekli ölüm kusarken kainat
dirimlerden ölüm beğen
canına susamışlığına bir mikron kadar yakınım.
Ecelin bende saklı saklı kent cavlağı
başımda kavak yelleri...
Yasla biter çıplak sevgi seli
mazi denize yaslanır yas turkuaz mavi.
Keskin acıları uyuşturur kimyası zayıf zaman
her köy girişi mezarlıklarda ararım
okununca tam anlaşılır tanıtım taşını.
Köy yolu bu tozlu topraklı stabilize
her köyde aynı alem aynı kalem
bozuk kimya davası bu aynı kelam
metobolizmanın eksik elementi elimde.
Kavak ağacını severim ben mezarlıklar aynıyla vaki hep aynı yerde.
Harlı sazın bam teline basanları
tize mızrabı dik vuranları yakar alaturka.
Alaturkayım evet yanımda taşırım günceleri
her kötü güne manzumu keyifle yakarım...
El heykelli adanın neresindeysen
yangın duvarına yakın gel
beti benzi kırık karanlık hayal yalağı
ihanete iştirakten idam fermanın elimde
gel de al mazlumun ahını.
Bunca alakasız sözler harmanında
al kanlara dolaşık hangi halkadasın.
Bu kızılcık şerbetli halka tatlısı
bu tastamam yüzdelik oran vakası.
Oran buran buram buram ölüm kokusu
kuşkular ölüm kusar kainata yüzde sonsuz
başımda kavak yelleri coşkusu...
Yüzdelik oranlara vurdum köhne hayatı
küsur canı küspe cananı
yüzde bir milyar kimyaları bozuk çıktı.
Derdo kimi kimyayı düzeltmeden olmaz
Evliya düzüne bayrak direğini dikmeden
ne altmış beş ne doksan
terslenen ölüm hep bir noksan.
Bir varsın iki yoksun boşaldı taht
yüzdeyi tamlayan yirmi beş element.
Yüzdelik oranlara vurdum aklı izanı
yüzde yüz elemental eleminasyona yazık…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.