YÜZ YILLIK GÜNEŞ
Yüz yıllık güneş doğduğunda canlanır hayat
yüz yıllık anıların üzerini örten kan çekilir.
Kara toprağa serilen canlar ısınır
ve göndere çekilir
yüz yıllık kan kırmızı gurur...
Günler sımsıcak geçer
yürekler buz keser
yüzyıllık kayıtsızlığa kara kış arsızlığı tüner.
Akıl hazinesi hazneye mermiyi sürdüğünde
karun hazinelerine sahiplik zorlaşır.
Üç tarafı deniz adayı hüzün basar
tehlike çanları kıyasıya çalar.
Kurgu kumpanya faslı sarı yapraklara asılır
kırmızı mürekkepli baskı kalıbı kırılır.
Ve korkunun üstesinden gelir delikan efeler
bilgi ve bilimle barikatlar aşılır
hasta güneş yalım ışık yine doğar...
Yüz yıllık güneşe yılda bir meşaleler yakılır
yakın zamanda yakılmaz olur
gök çarmıha çakılanların utku nutku tutulur.
İkinci yenide değersizleşir konuya özel şiirsiler
etrafında dönülen haspa düzenek yıkılır.
Elipsi yörüngesinde dövünenler
hatta kendi enerjisini üretemeyenler
farklı çaptaki çapsız gezegenler
yüz yıllık kutlu isyanı çizme telaşıyla
yarınları kaynar kazana devirirler..
Yüz yıllık güneşe karlı görüntü
evrimi devrimi uyarınca
güneş sisteminin beş milyar yaşına hürmetsizlik.
Kayıtsız şartsız egemen güce tırpan
tek teselli varsa uydulaşmamak.
Telepatik güçle cereyan akımı
teleskobun ucunda ölü balık takımı.
Yüz yıllık güneşe hısımlık aşkı
yakar ihanete yakınlaşan hasmı.
Hasılı manzara güneş tutulması ışık patlaması
mantık çağında çağı yakalama sevdası.
Gözlemevleri tepelerden en tepede kurulu
en üst noktada yüz yıllık güneş evleri
kralın hazinesi güneşin tam merkezinde..
Nice tüccar kafa korsanlar bu gömü peşinde
istikamet istim üzerinde. Akın sessiz sedasız güneşin doğduğu yere
ikinci yüzyıl ganimeti güneşin battığı yerde.
Bilinçaltına hapis en duygusal anılar
cılız ışıklarla canlanırken doğa
garip avluları geçiş paneli kapkara.
Anlayanlar anlar anıları anlamazlar artınca
bir şeylerin gölgesi düşer yeryüzüne
ve mükemmel sorgulama başlar.
Kulplu paralelde kahpe evren sorgulanır
yüz yıllık güneş bitişin farkındadır.
Suskunluk bir eksik bir fazla hiç farketmez
suçun babası fırdöndü fısıltısıdır.
O yüzden tek başına koşulur
yüz metre yarışları
en uzun yolculuk güneşedir.
Yani yüz yıldır güneşe koşmaktır mesele
güneş battığında adımlar durulur
ve son damlasına hayat yayılır geleceğe...
Derdo üzerine yakamoz serili denizler
bin yıllar geçse de yüzyıl zarfında
bir ay parçası daha doğuramaz.
Eğrisi doğrusu altın kafes
ikinci yüzyıl güneşi sönük nefes...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.