KAN KIRMIZI CAN
Birkaç damla kan
süt beyaz kumaşa düşen iki nar çekirdeği
kırmızı parlak noktalar dünyaya can.
Bediray suyla bakıştı pırıl parıl yansımalar
yıldızlandı
uçsuz bucaksızlığa kanat çırptı gönül
peşinde birkaç yaren aşkı bülbül.
Kaçış biter iğne deliğinden geçer zaman
kızgın ateş topu yuvarlanır denizlere.
Çelik zırh kuşanmış günübirlik heyecanlar
ateşe koşan kızıl korsan yalanları.
Boyun vurduran sevdalıklar ilahi tragedya
birkaç damla kan süt beyaz kumaşa…
Ateş denizinde sallanır yelkenliler
mavnalar
süzülür harp gemileri kruvazörler gambotlar
muhripler
zevk zehrinden uyuşmuş sırtılaci balıklar
zehirlenmeyen zehir mavi sonsuzluk.
Denizler ateş rengi kara kıta baştan kara
tahrip ve imhalar ihmale gelmez muamma.
Sondördün ateşlemeye tek bir iğne yetmez
tepegöz devlerin uyanışı çelik zırh
ağırlığında.
El yordamıyla elenmeyecekler salt denizaltıları
yerde ve gökte ve denizlerin derinliğinde
sıfır anı
birkaç damla kan düşer süt mavi atlasa…
Ateşten dizeler asılır yaralı gönüllere
‘gizli günahlar yapana, açıktan günahlar herkese
zarar
engel
olmak gerekirdi ama olmadınız…’
Yaprak kımıldamayan akşamlar tufana denk
geceler
dost masalarına çöreklenir masalsı ejderhalar.
Gözyaşlarında birikir ön hazırlıksız savruluşlar
karadan ve denizlerden sıralı sevkiyatlar.
Direniş en kudretlilerin boğazlarını kurutur
Derdo kan kırmızı canlar ateş topuna
dönüşür.
birkaç damla kan alabeyaz kumaşa…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.