UMUDA TAM YOL...
Bir hafta sonra, yerel seçim. Bu seçimde bahar ile karakış arasına iyice sıkışan seçmen, geçim stresinin ağır baskısıyla sandığa gidecek. Kabinde ya gereğinden gerilimli, piki dibi bol siyasi süreci oylayacak ya da yine oyalanacak. Her halukarda hemen seçim peşine kabir azabı başlayacak. Yani seçmen, dağarcığına zerk edilenler doğrultusunda umursamayacak veya umuda tam yol ileri diyecek. Evet, umuda yolculuk için son bir hafta...
Baştan beri bir acayip atmosfer. Yine politik alay, bol kalay ve kritik siyasal abartı girişimleriyle yerel seçim, yerel seçim olmaktan çıkarıldı. İktidarı, muhalefeti başka bir havaya büründürülmek istenen formda son düzlüğe girdi. Taraflar salt İstanbul’u kapmak veya kaptırmamak üzerine strateji geliştirdi. Geri kalan diğer seçim bölgelerinde ise büyükkentler dahil bu fos formatlamayı kabul etmişlik, isteksizlik ve gereksizlik hissi revaçta. Hala İstanbul’u alan her yeri, her şeyi alır tafrası. Oysa öyle olmadığı görüldü. Buna rağmen genel iktidardan kurtulma havasını sendeleten, alternatif yol aramayan durum ve sunumda ısrar ediliyor. Yani bir yanda otuz yıla yakın kim yönetmiş, yönetmişse neme lazım tavrıyla yakın geçmiş unutturulmaya çalışılıyor. Bir yanda ise yaklaşmakta olan bariz gerçeklik kitlelere zor bir hal anımsatılıyor. Her sıkıştığında safsatalara sığınan çarpık düzenin sistematik kodlamacıları ile gidişata gereğince karşı koyamayanlar İstanbul üzerinden probaganda sürecine tutunuyor.
Konu mevcut oyları koruma çabası olduğundan manasız, kirli ve kinci gayretler, karakter zayıflıklarıyla bütünleşiyor. Seçimin karakteri zedeleniyor. Güçlü göründükleri yörelerden rica minnet İstanbul anakent için oy devşirenler, politik toptancılık yapanlar ciddi yarışa hile sokuyor. Her seçimde olduğu gibi sinir uçlarıyla oynuyor. Sihir çıkmazında bunalanlar, dayanmaz ölçülerde fukaralığa sürüklenenler ise seçim bir yana bayram üzeri yine görmezden geliniyor. Böylece boş verdimci zihniyet fazlasıyla palazlandırılıyor. İşte sırf bu yüzden iş yine olacağına varacak. Sanki herşey eski tas eski hamam devam edecek...
Umuda tam yol ileri diyenler seçim ertesi akla kara belli olacak dese de çarpık sisteme sitemler artsa da yerel seçim artçıları genel iktidarı sallayamayacak. Seçim mevcut tabloyu değiştiremeyecek. Bu malum iktidarın en kötüsü üç beş yıl daha devam etme lüksüne kavuşması demek. Oysa bir evvelki seçim hayallerin ve beklentilerin kiminle gerçek olacağı, kime gerçek veya kimlere hayal olduğunu bizzat gösterdi. Milim standart sapmayla bir beş yıl daha nasıl harcanır cümle alem gördü. Bir hafta sonraki yerel seçim iktidar tarafından o yüzden monotonlaştırılıyor. Hedef İstanbul gösteriliyor.
Seçim sürecinde katlanarak baş reisin emrine sunulan örtülü ödenek örtüsü gösterdi ki mevcut iktidarın mali açıdan artık İstanbul’a gereksinimi yok. Kurumsal kurum ataması adaya bakıldığında bile durum ayan beyan ortada. İktidar İstanbulsuzluğa çoktan alışmış, olmasa da olur havasında en zayıf adayla yarışıyor. Kazanırsa eyvah ki eyvah, kaybederse iktidarın olası diğer kayıplarından pek farkı olmayacak...
Ana muhalefet için ise bu maraton asla bitmez. Yarı yolda kalmamak için 31 Mart’ta istenen makul düzeyde belediye elde etmesi şart. Yoksa havanda su dövülür. Çünkü eskisi gibi bir şeyleri geçiştirmek artık çok zor. İktidar cephesinin kimyası bozulmuş ve coğrafyası kaymışken, muhalefetin bu gerçekliği göz ardı edip seçim bölgelerini kaybetmesi yeni pentagonvari oyunlara zemin hazırlar. Parti iç hesaplaşmalarla kan kaybeder...
Seçmenin önünde herşeyi enikonu düşüneceği, siyasilerin önünde ise kitleleri layığıyla düşündürteceği bir hafta var. Bu bir haftayı ana muhalefet tüm analizleri ve istatistikleri salt İstanbul seçimine takılı kalmadan, topluma doğru biçimde aktararak değerlendirirse tam yol ileri hedefi tutturulabilir. Bu yapılmadıkça sabahın köründe sandıklara koşmanın tek faydası moral motivasyondur. Aksi halde bugün partiyi dizayn edenler ve seçimi koordine edenler, seçim ertesinde kıyı köşe saklanarak yakasını kurtaramaz.
O nedenle seçim metreyi bugünden tezi yok dostdoğru işletmek gerekir. Bir hafta boyunca bu yerel seçimin keskin viraj ve dönüm noktası sayılması gerektiği vurgulanmalıdır. Yıkılmaz görülen saltanatı yıkabilecek son hamle olduğu perçinlenmelidir. Yoksa tam yol ileri gidilmez. Gidilse bile umuda yol bulunmaz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.