HAFIZA KAYIP İLANI
Sloganları unuttu önce
sahiden unuttuğundan atamamıştı yani
korkmak, pısmak ve yalan ne kelime.
sonra marşı ve şarkıyı da unutmuştu aniden.
Slaytlardan görüp tanıdığı şairi
destansı şiirinden keskin mısraları da.
Tablet tablet yutmuştu oysa her kelimeyi.
Sonra loş sarı ampulun altında
sorgu sual faslında
su damlaları beynine beynine çakıldığında
manyetolu jeneratör ipini titrettiğinde
saniyelik soluksuz kaldığında kendisini de...
Ekmek Kuran çarpsın unuttu
hiç korkmadan yazdığı duvar yazılarını da
el kadar kuşlamaları da
el heykeline astığı bomba süslü pankartları da unuttu.
İçmişti sanki ecel şerbetini zorla
amenna yutturmuşlardı sanki zokayı
cebren ve hileyle hem de aziz vatanda
Pelte gibi sunmuşlardı kara celladın önüne...
Çakmıştı imzayı çizgisiz boş beyaz bir kağıda
sonra neden bir kalemde imzaladığını
Nereye baş parmak bastığını
hatta çalakalem neyi niçin imzaladığını da unuttu.
Aklında kör şafakta yatırıldığı falaka
atıldığı rutubetli gudubet pis hücre
adı yeraltı karakolda ters asıldığı askı
merkezde filistin askı
işkence mişkence filan
hayal meyal sarı saçlı doktor hariç
her bir şeyi aklından sildi unuttu...
Öyle bir unutuş ki
acıtmadı yüreğini tek kere çektiği acılar
hiç acımadı bedeninde filizlenen yaralar.
Kaçak tütün tadında onlarca sene
sabırla sızlayan kemikleri
muştadan yüzünden yüzünde çürüyen etleri
iz bırakmadı usunda asla...
Kuru bir yaprak gibi hafifledi
sırf unuttukları için hayıflandı
unuttukları için yandı durdu senelerce.
Sloganları ve şiiri ve şairi
şarkıları ve marşları unuttuğu için
kanadı yüreği, kanatlandı aklı
hepten dağıldı toparlanmadı hafızası.
Aklınca şaibeli olmak bitirdi bütün enerjisini
tırnak ucuyla al kor kanıyla kazıdı göğsüne
hafıza kayıp ilanı verdi evrene...
İlamı gökyüzüne astığı gün
esin perisi basınca böğrüne plastik mührü
bir bir unuttuklarını sırasıyla anımsadı.
Gökkubbe yıldız sarhoşu
yumruğu solunda havaya saplı
önce şarkıyı duydu derinden
sonra evrensel marş geldi aklına.
Dilinde şairin şiirinden manalı mısralar çözüldü
ve patlattı sloganı can havliyle.
Parçalı bulutlu ciğerini çatlatırcasına haykırdı
soluksuz yaşlara sessiz yıllara inat…
Derdo onlarca yıl sonra akla kazınan
Akıllarda gezinen denizi daraltan korgan
hafıza kayıp ilanı veren unutkan militan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.