TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

19 Haziran 2024 Çarşamba

ABİ, ARDA MİLLİ ARMA BEYNELMİLEL MARKA…

 

ABİ, ARDA MİLLİ ARMA BEYNELMİLEL MARKA…

 

Futbola dadanan sömürgen efendiler, futbol belleği diri, futbol mazisi derin milleti kıytırık bir federasyona mahkûm etti.  Çünkü ülkede olaylar çığırından çıkarsa faşizme bel bağlanacağından, din-fut merkezli üç-fe formülüne kapı aralandı. Faşist diktatörlük üçlemesi futbol, fiesta, fado genel politikanın üç-pesi ile kesişti. Yani Para-pul, pazardan pay, peyderpey peşkeş. Sacayağın futbol ayağı futbol olmaktan çıktı taraftarlar çerçevesinde halk katmanlarının birbirlerine üstünlük taslama taktiğine dönüştü. Tam kemirgen-buyurgan efendilerin dediği olacakken kendini futbola adamış bir çocuk çıkıverdi erkenden pişti, ‘Abi, Arda milli arma beynelmilel marka’ oluverdi ve tezgâh bozuldu…

 

Arda, ilk Avrupa şampiyonasında doksanın örümcek ağlarını temizleyen imzasıyla, unutulmaz arma, uluslararası marka olma yolunu yarıladı. Futbol dünyası Arda’nın Almanya çıkarmasını imrenerek izledi. Daha fazlasını izleyecek artık çünkü Arda, ‘büyük arma, evrensel marka’ yolcusu. Şimdi yerli ve millici üç-feci taktisyenler, zevatı kurtarmaya dönük taktik peşinde. Zaten bunlar yüzünden top patlak, ağlar delik, yeşil çimen tarla ve futbol ne yazık ki zevk vermez halde. Ancak Arda, futbolun ana gayesi üç direk arası gol tadını bunlara ve tüm dünyaya ölçülü ayaklarıyla anımsattı. Arda değerine değer kattı. Muhteşem bir golle bol seyircili Euro 2024’nin önemi bir kez daha arttı. Pek yakında rengini kaybeden, tatsızlaşan futbola el atma heyecanı, tribünleri kasıp kavurur. Şimdilik feryadı figan kopmasa da turnuva sonrasında tatlı hengâme başlar. Temaşa güzelleşir. Bu kaypak federasyon, Arda’lı milli takım başarılarına veya başarısızlığına sığınmadan çeker gider. Gitmezse gönderilir. Gözünün yaşına bakılmadan gönderilmelidir...

 

Aksi halde ülkede komple takım taraftarlarının açık ara sevdiği, içtenlikle gururlandığı, evladı gibi kucakladığı dünya yıldızı olmaya aday Arda ve arkadaşlarının yaşattığı milli heyecan kısır döngü tüccarlığına kurban olur.  Bayram zehir olur. Bir türlü kurulamamış yerli futbol endüstrisi, Arda sayesinde bedavaya piar yapan federasyon ve kalantor kalıntısı tekeli, tıpkı moral değerleri çürüyen, ekonomik darboğaza giren, zamlara zumlara aldırmayan, resmen yıkıma yol açan alelade politik kaçamaklar gibi. Avrupa seferine masrafları karşılanan bine yakın yandaşla çıkılmış. Salt o nedenle bile bu kıtipiyoz federasyon saltanatı sürmemeli…

 

Bu gizli kumpasçı federasyon futbolun baş belası olalı beri, millet milli maçları izlese de aldığı tat eksik. Ancak turnuvaya katılımcı ülke futbolseverliği Arda sayesinde pik yaptı. Arda ve Milli arma aşkı, federasyon fitnelerinin bir süreliğine bir kanara bırakılmasını sağladı.  Futbolun bu büyük heyecanına ortak olma arzusu ivmelendi. Arda sayesinde usanmaksızın güler yüzlü nezaket, sabır ve cana yakınlık güncellendi. Arda, yaşının çok üstünde olgun tavrı, saf ve temiz utangaçlığı ile futbol efsanesi olma hedefine koşarken, gençlere ve genç kalanlara başka kariyer planlamasına gerek duyulmayacağını gösterdi. Zaten sahip olduğu yetenek dünya çapında efsane olmaya çok fazla. Yani futbol geleceğini bizzat kendisi yazarken, tarih te onu yazacak…

 

Yeter ki çok bilmiş abileri gibi yapmasın. Politikanın gölgesinde yaşanan operasyonları, maharetmiş gibi futbol kamuoyuna taşımasın. Tökezleyen iktidarları kurtarma kalkışmalarına kapılmasın. Sırf futboluna baksın.  Yıllar yılı faşizmin ayak oyunlarından nasiplenen ve sacayağı tamamlayan ayakçı futbola ve yardakçı futbolculuğa prim vermesin. İşte o zaman turnuvadaki diğer iki maç kazanılmasa da Arda gibi futbol emekçileri sayesinde futbol kazanacak. Arda, futbol denen oyunu güzelleştirecek tüm unsurlara ve melekelere sahip parlayan bir melek. Tek rakibi var attığı her gol sonrası, çaktığı kıpır kıpır eden yürek selamını kendi çıkarları için kullanacak politikacılar ve uzantısı federasyon. Arda milli arma olduğunu dünya aleme kanıtlarken, ondan nemalanmak isteyen iktidar ve iktidar yandaşları, akıl, mantık ve vicdan dışına taşarak futbolu yeniden ele geçirme telaşına düşebilir.  Arda, işte bu abilere bu genç yaşta ‘milli arma’ oluşunun gereği futbol dışında asla geçit vermemeli. Genç yaşta edindiği ‘Arda milli arma, evrensel marka’ imajını çok renkliliğe düşman abilere kesinlikle kullandırmamalı…

 

Arda’nın doksana çaktığı gol gösterdi ki eğer Euro 2024’de futbol topu pinpon topu doğurmazsa, bu kırtıpil federasyona rağmen futbol kamuoyu, futbolun geleceğine dönük asgari müşterekte birleşir. Çözüme dönük ciddi kararlar alır. Futbol enerjisi küçük dünyaları sarar. Arda gibi milli armalar çoğalır. Ülke futbolu prestij kazanır. Futbolseverler üzülmez. İktidar erkine güvenip, renkler arası düşmanlık körükleyenlerin böl, parçala, yönet hesabı tersine çevrilir. Yeniden yapılandırılacak ulusal sektör, diktatoryaların futbolu kullanmasını engeller. Faşizanca gizli emellere kavuşma hırsı mazide kalır. Üç Fe tarih olur. Futbol elçileri sayesinde Üç Pe fiyakalısı politikacılar, politika mezarlığına gömülür…

 

Arda’nın doksanlık açıya gönyelediği üç direk arası gol zevkine yürek dayanmaz. Hadi bakalım ‘Arda boylum Güler yüzlüm’ sen Ferdi ve diğer yeşil saha emekçileri, yirmi otuz yılda bir gelebilecek futbol mucizesine birlikte yol verin. Federasyonun takımı değil Milli takım olduğunuzu hissettirin. İşte o zaman her skor ve sonuçta yolunuz yolumuz diyen milyonlar, Arda başta ‘milli arma beynelmilel marka’ olduğunuzu tescilleyecektir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...