TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

12 Eylül 2022 Pazartesi

FAŞİST 12 EYLÜL'Ü TARİHE GÖMMEK...

 FAŞİST 12 EYLÜL'Ü TARİHE GÖMMEK...


Tarih 12 Eylül 1980 idi, Atatürk 100 yaşına daha yeni girmişti. Sözde ‘Atatürk’ adına, özde kapitalizmin ve gözde emperyalizmin çıkarları doğrultusunda düğmeye basıldı. Beklenen kırmızı telefon geceyarısı çaldı ve 12 Eylül sabahı bastırdı Evren tufanı. Pentagon merkezli, askeri ve yerli işbirlikçi zevat ülkeye ansızın el koydu. Uzaktan kumandalı faşistler, yürek sızlatan tonda yediden yetmişe musallat oldular...


Bu planlı oldu bittiyle, omzu kalabalık beşibiryerdeye peşkeş çekildi ülke. Hainler ülkenin onurlu, dürüst, yurtsever insanları için hayasızca ‘asmayalım da besleyelim mi?’ dediler. Utanmadan, ‘İntihar etti’ dediler. Gencecik hayatlar bir bir karartıldı. Mutlu geleceği kuracak milyonlar zindanlarda çürütüldü, sindirildi, yok edildi, işkenceden geçirildi. Gomonisttir, Allahsızdır, mezhepsizdir dediler, her birine en yaşanmazı yaşattılar. Hatta daha 17 yaşında çocukları sahte kemik raporlarıyla astılar. Sehpaya gönderemediklerini ise allahsızca pencerelerden attılar. Resmi kanaldan resmen insanlık suçu işlediler...


İşin doğrusu direnmesi, dayanması güç bir dönemdi. Kanlı darbeyle etnik ve dinsel ayrımcılığın temeli sağlamlaştırıldı. Devlet terörü yasallaştırıldı. Yüz binlerce haksız gözaltı, savunmasız tutuklamalar, sebepsiz faili meçhullerle, insanlık onuru sıfırlandı...


Dahası dabbe, darbe şakşakçıları kefeni yırtıp şaşalı bir yaşam sürdüler. Diğer yanda işkenceler ve öç alıcı idamlarla ülke solu bir daha belini doğrultamayacak biçimde tırpanlandı. Yani kimine iktidar tahtı, kiminin kara bahtı oldu 12 Eylül faşist darbesi. İşte bu güne kadarki ve bu günkü iktidarlar hep o melun faşist darbenin eseri...

Faşist 12 Eylül darbesi ve katil Evren bir kalemde ülkeyi yüz yıl geriye götürdü. Yetmedi erki eline geçiren beslemeleri bir yüz yıl daha ekledi gerilemeye. Açıkçası yüz yıllar geçse de anımsanacak, anımsatılacak ve unutturulmayacak karanlık bir mikrobu ülkenin gövdesine bulaştırdılar...


Bulaşıda baş piyon  bir sabaha karşı şeytan düdüğünü öttüren, alınteri ve emeği kanla yoğuran, kutsal emaneti hiçe sayan, adaleti görmezden gelen, gençliğe kıyan, emperyalist dünyanın faşist ürünü, uğursuz katil Evren. Pratikte pabucun paşası, emeklilikte tatil beldesi kıytırık ressamı ve besleme piyoncukları çok yürekler yaktı. Şeri şürekasıyla lanetlik, faşist nesnelere dönüştüler...

Dahası kasvet kusan kanlı döngü unutulur zannettiler. Oysa katil Evren ve beslemelerine rağmen devrim fonunda Devrimciler var oldukça faşist 12 Eylül asla unutulmaz. Önce akla bir harf düşer, harfler Deniz olur, yapılanlar apaçık ortaya serilir. Belki kemikler erir, ciltler yanar, kafalar koparılır, işkence baskı zulüm acımasızca uygulanır ama maziyi unutturmaya yetmez. Zaman içinde korkunun gölgesi, emperyalizmin kölesi olanlar kutsal kavgaya bağlılığı, Devrime imanı ve devrimciliği gördükçe tırsarlar. Nefret ve haset kıskacında kıvranırlar. Zaten kervan kuralsızlaştıkça geçmişe kulp takmak da kolaylaşır. Ama zoru görünce tekrar korkak ve silik sünepelere dönüşürler. Çünkü kıblesi denize dökülen düşman, açığa demirlemiş düşman zırhlısı olan yüzsüzlük, yüzde yüz katıyen ilelebet tutmaz. 

Tutmaz çünkü faşist 12 Eylül'ü bizzat yaşayanlar ve katil Evreni tanıyanlar çok iyi bilirler; daha çok yol var gidilecek, çok işkence var katlanılacak, çok kahır var çekilecek, çok mutluluk var görülecek, çok deniz var aşılacak, çok mahirlik var sergilenecek, çok sınır var ulaşılacak, çok makine var el değiştirecek, çok zincir var kırılacak. Ve çok form var yeniden formatlanacak...

İşte bu formül üzere Faşist 12 Eylül ve katil Evren beslemelerini eşi benzeri görülmeyecek bir son bekler. Çünkü sudan sebep bahanelerle bulandırılan hayalden ibaret günler, gün olur gelip geçer. Ve direndikçe güçlenen, doğru bildiğinden milim şaşmaz, devrim hedefine kilitlenmişlerin devri başlar...

Ve Atatürk 100 yaşındayken "gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde" bulunan faşist darbeciler ve karanlık düzenleri, doymaz beslemeleri, Cumhuriyet 100 yaşındayken ilelebet tarihe gömülürler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...