SİYASİ SÖVGÜ
Dönersem eğer bir gün
ve sen büyümüş isen azıcık
olgunlaşmışsan makul derecede
bıraktığım siyasi kitaplarımı okumamışsan da olur.
Saçlarımdaki beyaz bulutları okşarsın
sakalımdaki tek tük karaları görüp
artık karalar bağlamazsın.
Deniz gözlüm
bıyığımı asla kesmem ama
boya dersin de kıyma bana
boyayamam.
Emir demiri keser diyenler
acımadan gençliğimize kıyanlar
Ve demir parmaklı pencereler utansın
sen değil.
Bırak nikotin sarısı parmaklarım dolaşsın
dolaşsın koyu platin saçlarında.
Gönüller tutuşturan kayıp yıllar utansın
biz değil...
Güneş kısığı deniz gözler ağlamasın artık...
Düşersem eğer bir gün
ve sen okumuş isen birazcık
aklına siyaset bulaşmış ise yeter derecede
artık onlar düşünsün
sen değil.
Elbette anlayacaksın beni bir gün
akıl keser derecede yetkin
bir gün mutlaka
ve sinkaflayacaksın ben gibi
dua niyetine duvarlara...
Bilirsin översem hakkınca överim
söversem siyaseten söverim
Allahına kitabına kadar
ya bir de seversem
Allahıma severim hakikaten.
Gelirsem eğer bir gün
ve sen büyümüş isen nazlı fidancık
Güneşe uzatmışsan narin boynunu
hiç çekinme benden
sevgilerden sevgi beğen
hiç sakınma bedenden
kanı kaynatma derecesinde.
Ve yine gitmek icap ederse bir gün
sakın gitmememi isteme benden
nolur yok başka yolu
siyasi kitaplarım da sende kalsın.
Al duvaklım sal beni tutma
kal deme ısrarla
ve aklın sakın bende kalmasın...
Dönersem eğer bir gün
ve sen beklemiş isen yana yakıla
dilersen bıraktıklarımı
istersen aşkımız romanı okuruz.
Bu son arzum asla siyaseten değil...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.