TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

18 Aralık 2022 Pazar

FESLEĞEN ÇİÇEĞİ

 FESLEĞEN ÇİÇEĞİ

 

Gelişi güzel günlerde kekik kokar buralar

fesleğen çiçeğim şimdi tüm balormanı sen.

Düştün yanıma nefes nefese

enfes bir gece yarısı

sonsuzluğuyla.

Artık başdöndürücü esiyor ıtırlar

çekiyorum soluksuz canıma ciğerime. 

Neslim çapanoğlu çaparisine takılmış Çavuşoğlu

aslım açık hesaplar katibi

çam dibindeyim gözlerim kapalı

gelişigüzel eksik günlerde

darağacına çekildim sanki...


Hayıflanmamak elde değil

kocaman adamım içimdeki çocuk nefessiz.

Her nefeste anamı babamı özlerim 

ailemle zehir zıkkım vedaları

karalahana çorbası ile mısır ekmeği buğusu

fasulye turşusu ile hamsi tava 

tıka basa doyma mevsimini.

Bir doydum pir doydum bu gece.

Enfes bir rüyaydı fesleğen çiçeğim

şehirlerin kraliçesinden epeyce uzakta

deniz battaniyeli bir kentte

yarından sonra bugün

darağacına çekildim sanki...


Köşe bucak hasret denizi

imkansız kavuşmalar limanı.

Deli dalgalar imzasız sunuldu emrime

tangocularla savruldum ufka

al mendil sallamalara yandım

son nefeste solladım evreni.

Fesleğen çiçeğim yol boyu dikenli tel

kekik kokuyor arnavut kaldırımları.

Yarım kalmış tüm sevdalar

büyüklere masalları geç de  olsa anladım.

Darağacını kokladıkça ayıldım...


Nefes nefese düştüm yoluna

ne ki yürek yakan aykırılıklar

yürek burkan ayrılıklar ne ki

ne ki çekileceğim darağacı kanısı

onca yıldan sonra bir boş anımda

iflahın kurusun kahpe felek

tek kurşunla alnımdan mıhladın.

Anında alın yazım silindi

damarlardan al kanım çekildi

alın terim döküldü kara toprağa

kessen bir damla kanım akmaz...


Sonsuzluğu içerken nefsim

sol yanına düştüm nefes nefese.

Fesleğen çiçeğim

fesleğen çiçeği kokuyordu tenin

kesik kesik nefesin kekik

bir kez daha öldüm.

Bininci kez dirildik...


Balormanı ballandıran sihirbaz ressam 

altın fırçanı dokundur kahrıma 

denize uzayan rıhtımlar durulsun 

matah manzara mana kazansın.

Doğanım ölüme inat

sırayla darağaçları gerilsin yoluma 

sinsi sinyaller perdesinde simler çatlasın.

Bir süs iğneli broş kadar narin

yalımlı çalımlı fesleğen çiçeğim

nefes nefese düşsün yanıma 

Kekik koksun tüm balormanı

taş plaklarda aynı hüzün şarkısı...


Enfes geceyle ısmarlaşmadan

nefes nefese kimseyle helalleşmeden 

anılarımın her zerresinde

binbir heves

doğrulacağım ebedi düş

yalanından.

Hayatta acısuları yutmak da var

şerbet niyetine ne kapris ne hırs

öylesine masum çocuksu

düşesim gelir çakıl taşlarına takılıp.

Düşmeyegör faslını çoktan yüzdüm geçtim...


Bir düş ki fesleğen çiçeğim

balormanı silme kekik buharı

yosun kokan kireç beyazı bir taşlık

elimi tutan çocuk tanıdık.

Çelimsiz mi çelimsiz kepçe kulaklı 

kirli kirpi saçlı çipil gözlü 

çalı çırpı bacaklı

dişleri sarımsı üstelik sık aralıklı.

Taş duvarları parçalayan

dört dörtlük bir dünya festivalindeyiz...


Çok yıllar var onu anmamıştım

sanki darağacına çekildim

ansızın karşımda belirdi.

Enfes bir geceydi fesleğen çiçeğim

nefessiz kaldım çam dibinde

paraşütle indim sanki anılar bağına

parabol limanıma tek parça süzüldüm.

İmanıma dinime ipini çektim paraşütün 

aklım bedenim paramparça

sonsuz hayata çivileme çakıldım. 

Soba borusunda gizli zulam oraya buraya tıkıştırılmışlarım 

neyim nelerim varsa yandı.

Korkmuyorum sanki darağacına çekilmekten

kocaman adamım ama içimdeki çocuktan çekiniyorum...


Oltaya voltaya takılmış yarınlarım 

güncelerimde üç nokta sahanlığı

balormanı nereyse oraya yerleşirim.

Hatıralarımda hep aynı beter hava

aynı mermer taşlı son durak

aynı haylaz sokak çocuğu.

Çocukluğumu hovardaca harcayanları arıyorum.

Dolunay sulara vurdukça kara geceyi

gölgelerine gizlenseler çeker bulurum...


Sanki bir başka buralar

deniz dolar canıma ciğerime

ardından fesleğen kokusu.

Enfes bir geceydi

Balormanı kekik kokuyordu

nefes nefese yanı başıma düştün

fesleğen çiçeği soluyordum.

Belki ömrümde ilk kez korktum.

Darağacına çekildim sanki…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...