TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

2 Ocak 2023 Pazartesi

YÜZYILIN BAŞI DÜŞMANLIĞI...

 YÜZYILIN BAŞI DÜŞMANLIĞI...


Hangi yılbaşı, hangi yıl sonu? Hangi yeniyıl, hangi başlangıç? Bu kez başka. Son on küsur yirmi yıldır hep ayni martaval, yılbaşı gayrımüslim icadı, gavur adedi. Yığınla engelleme taktikleri ve kıytırık fetbazlıklar. Yüzyılın yılı başında dünyada karnaval havası, havaride düşmanlık, zehir zıkkım matem hevesi... 


Yıllardır her yıl sonu sarsak yasaklarla ve yasak savmalarla geçti gitti. Her yeni yıla dolaylı dolaysız vergi yükü artırımları ve zam salmalarıyla girildi. Uyanılan furya hep iflas ifşası oldu. Ama her yılın başına düşmanlık etiketi yapıştırıldı. Bu kere tutmaz...


İnsana düşman mikserler yüzünden bu hangi mendebur yılın sonu, hangi kutsuz bayram, hangi tutuk seyran hepten birbirine karıştı. Kasıtlı kısır kestirimler bir yana, mevcudun devamıyla yılbaşı, yılsonu, yeniyıl, bayramsı temaşa, hoşbeş uğramaz bir daha bu semte. Uğurlaması ve karşılanması uğursuz bellenen bir gün de, umuda yolculuk bir daha uğramaz bu kente. Oysa eskinin yenisinin belli usul ve yöntemler dahilinde bin yıllarca kutlandığı bir gerçek bu uğurlu topraklarda. O zaman bu bitmeyen kin ve geçmişe ihanet hangi yılbaşına, hangi yıl sonuna, hangi yeninin kurulmasına? Her yıl başı tezgahlanan bu kurgu bu akla zarar karşıtlık niye? On yıllardır ussuz usturupsuz adamsıların kara sona doğru toplu gerileyiş tespiti yerine yılbaşılara karşıtlığı neyin nesi. Resmen dibe çakılmışlığın resmi. Resmin arabı veya renklisi üzerinden yılbaşılarda düşman kardeşler yakınlaşması...


Şu üç kuruşluk dünyada, ciğeri beş para etmezlerin bu hazımsızlık ve karşıtlık seferberliği, yüzyılın yılında memleketi rahatlatacak komple bayram havasına. Bu malum muhteremlerde koca yıl ucuza harcanmalara, yaygınlaştırılan emek ve alın teri gaspına, emperyal işbirlikçiliğe, ihanet işgüzarlığına zerre karşıtlık yok. Zillet seviyesinde kaypaklık ve kayıtsızlık var. Niye? niye diye sormak yok sorulsa büyük suç. Yanıt belli bu yıl yüzyılın yılı...


Yılbaşılarda yılın başına karşıtlığı dinden sayanlar, yıllar yılı dine imana sığmaz acımasızlıkların bilfiil sürdürülmesine göz kapatırlar. Peki niye? Niye dünyanın bütün acılarını sırf birkaç saatliğine unutmayı, metazori olsa da gülüp eğlenmeyi ve yeni yılın ilk ışıklarına kadarcık coşmayı dinsizlikle bağdaştırmak. Ayrıca yıl içinde en barışçıl haykırışları hiddet ve şiddetle bastırmak hangi kafaların kafası? Bu hangi yıliçi, hangi yılortası, hangi sonunsonu kavgası? Bu üfürükten düşmanlık hangi dinin meyvesi. Sanki tümü akıl ermez oyunların sahneye koyulmasına paravan. İşbirlikçi planlar dahilinde, misli misline kazanmanın ve eksik aksak tutkuların kamuflajı. Ama yüzyılın yılında kral çıplak... 


Yüzyılın yılında mevcut merkezden denetlenir ne kadar ses ve görüntü arzı, havaifişekli geceler var belirsiz. Beliren bu yasaklı yılbaşıların getirisi neyin nesiymiş bir güzel anlaşılacak umudu. Yılbaşı denilen maddi yetersizliğe bağlı programsızlıktan evlerde esaret havası resmî tatilden sıyrılma ümidi. Diğer tarafta haram helal boş verip, keseler, kasalar, torbalar doldurma bayramına, mum yakanlar. Sona ramak kala birlik olmuşlar gariplerin leblebi çekirdek yılbaşılarına savaş açıyorlar.


Hayat denilen ne ki bir parça umut, bir lokma ekmek. Yılbaşılar yarını düşünerek insanca yaşanması gerektiğini anımsamak, eskisinde kaybedilmemiş onuru korumak ve onurlu kalmak sevdası. Çoluk çocuk eğlenmek ve sonra nasıl geleceği besbelli yeni yıla, umutla direnebilmek için bir zayıf enerji takviyesi. O kadar. Peki bunca özüne yabancılaşmak niye. Niye hep eksik yaşamak ama direnmemek. Niye göz göre göre ölmek. Niye baharla buharla aldatılıp uyumak. Niye paslı makinalara tüneyip şaltere şaplanmak. Baştan kara din iman mezhep babında batağa saplanmak. Bu hangi akıl bu uçuruma sürüklenmek niye? Bu kez makus talih değişecek sanki...


İşte yüzyılın yılına girerken tekleyen iktidarın kaygısı salt kitlesel örgütlülük. Yıl sonu yılbaşı, kızılçam akçam, bayram seyran bahane. Asıl mesele yaklaşan seçim ve bir türlü düzeltilemeyen bozuk ekonomi. Direnci kıran ve adam kırdıran da bu malum durum...


Bunca çarpık manzarada her yıl sonu usuldan yılbaşına düşmanlaşılır. Sıradışı açmazda, on yılların birikimi çıkmazda bu hangi yılbaşı düşmanlığı? Bu hangi yılsonu? Hangi yeniyıl. Hangi başlangıç sunusu. Bu yüzyılın yılı. Bu on yıllardır umursamazca ihmal edilenlerle, azgınca ikmal edilenlerin sandık sandık kapışacağı yıl. Tek dert baskın yalnızlık ve plastik mühür... 


Bu yıl öyle veya böyle tarihe mührünü vuracak yüzyılın yılı. Hangi yıl bu kadar kutlu, bu kadar katıksız. Dosta düşmana bu yeni yıl kutlu olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...