TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

4 Haziran 2023 Pazar

Kör göze mil...

 KÖR GÖZE MİL...


“…Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler…”


Yirmi küsur yıldır lafta şu kadir kıymet bilen, şu ulu, ala, şuurlu cumhurun iki gözüne, gönül gözüne mil çekilmiş gibi. Oysa bir ortaçağ ezası, göze mil çekmek, mille göz eritmek. Göz kapaklarını yapıştırmak. Kalp kapakçıklarından kan kaçırtmak. Bu yakıştırmanın yakın çağa izdüşümü ise kızgın ve yüksek voltajlı cam kavanoz. Kaçak elektriğin uzunca süredir çıplak gözlere teması, mecburi istikamet kalp gözüne iltimas. Ancak asrın teması ne yazık ki gözleri eritmiyor, eritmekten beter ediyor. Gönül gözünü taşlaştırıyor. Kör göze mil hesabı...


Yıllar yılı asla kadir kıymet gözetmeden eritmek ki ne eritmek. Yüzlerce yılın birikimi çeyrek yüzyılda bir güzel lapa. Eritildi her şey. Sevgiyi de saygıyı da eritip bitirdiler. Kaygı dağları beklerken, milyarlık öz değerler kaşla göz arası eridi gitti. Erittikçe erittiler ve sadece gizli kasalar şişti. Devasa kabardı gizli hesaplar. Denizde karada hatta havada ne varsa iç edildi. Oysa hiç de gizli değildi yapılanlar edilenler. Aleniydi her şey ama sanki gözlere mil çekilmişti. Gönül gözü kör. Öyle garip bir hal ki; gözler milli, kulaklar cihazlı, diller lal. Eller görmüyor, duymuyor, söylemiyor. Cumhur resmen sırça köşke tapar vaziyette. Akıllar, yarım akıllar mankurt misali...


Kahır biriktiren kadir kıymet bilmeyen formda bilinçsiz kölelik, bizzat köleleştirme versiyonu. Milletin gözüne gözüne sokuldu montajlananlar. Gözlere mil çekile çekile militarizasyon. Engizisyon, sansasyon, bilumum sosyalizasyon. Bir adım sonrası bir ulu millet ki desem mi demesem mi ayıbında. Yolcu yol ayrımında. Sinik seçmen, seçsem mi seçmesem mi? tereddütlü, hamiline terennümlü...


“…Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler…”


Kadir kıymet bilmeden salt istikrar diye diye tam bitmişken sil baştan. Gözlerde mil, kalp gözü kapalı aykırı düzeneğin işleyip işleyeceği son güne kadar. Buraya kadar demeden toptan akla zarar beka meselesi. Sığıntı desteklerle seçim güncellemesi ve teami tesellisi...


Kanı akmaz kadir kıymet bilmez toplum mühendislerinin gözlerine mil çekilmemiş besbelli. Topu milföy hamuru yumuşağı. Yağlı, yağcı ve yağmacı. Paracı, palavracı, cingöz, paragöz. Yemlenince kadir kıymet öğreten mekanik gerçeklik pozu üzerinden cumhura milli ve yerli varyantı yedirme peşinde. Peşin fiyatına 'Dingil veya aks yalnızca eğilme gerilmelerinin etkisinde kalır. Burulma gerilmelerinin etkisinde olmaz. Yani herhangi bir güç aktarmayan destekleme elemanıdır...' ilanı. Sıkı elemanlar başta uçuk grafikler sallasa da yıllardır tam hedef, sürekli aynı oran kırksekize elliki...


“…Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler…”


Bu sere serpe açılıma saçılıma göre, gözleri millenmişler sıkışınca kader deyip, kadir kıymet bilmezler. İttifaklı işleri sadece işlerine gelmeyenleri mimlemek olur. Topu buyurulmaya burulmaya hazır elemanlar. Bunlar zil çalınca üç paraya anında milleşirler. Gong vurunca envaı çeşit milletten sığınmacıyla anında yerli ve millileşirler. İşletsel ilim bilim mekaniği... 


Mıhı çıkmış dünya mili; gücü veya hareketi iletmek için kullanılan dairesel kesitli ve genellikle dönen parçadır, diye tanımlar. Kadir kıymet gaspı iyice açığa çıkınca, asrın millicileri derhal minali sürerler ateşe. Milvari versiyon palazlanır. Böylece tekrardan gözler minelenir, tekraren gözler millenir. Gözlere mil gönül gözlerine ayar çekilir. Seçim geçim bahanedir, ahval ve şerait resmen bu minvalde minarelenir...


Son seçim olmaması temenni edilen son seçimde, gözüne mil çekilmişler, lafta kadir kıymet bilenler, gönül gözü körler, ikiye bir çatladı kapıya zor yetişti. Şimdi suskunlar ama pek yakında makaralara aynı film sarılır. Jenerikte alayı hülya, alayı bela kutlanan filmin bilmem kaçıncı zafer haftası söner. Şu ulu şuurlu, şartlı şurtlu sayılan cumhurun dili illa ki çözülür. Yine en başta onlar ağlar sızlar. İşte o zaman, vakti zamanı gelince bu ortaçağ heveslisi mil çekili gözlere, gönül gözü körlere, onlara kananların, yanaşanların topuna kadir kıymet gösterenin çapına kirli çarkına. El ense göze parmak, aklına mıh...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...