TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

31 Ağustos 2023 Perşembe

EPİLOG TERMİNALİNDE SATRANÇ

 

EPİLOG TERMİNALİNDE SATRANÇ

 

İhtiyaç molası verdim erkenden

epilog terminalinde terminlenen satırlar erketede

yolumu gözlüyor yeni satranç sürümü.

Epik epilogos nöbet nöbet tam arkamda

satranç tahtasında çok önceden ayrılmış yerleri.

Yakalandım rezervasyon müptelası sistemik düşlere

sürüncemede kalmış garip tahtacı bencileyin.

Dibi derin korkularımdan niçin korkayım şahım

yüzer geçerim pikaptaki sivri uçla iğnelenen şarkıya

pik yapan ak kara piyon kimlerse onlar korksun…

 

Ecel aman vermez endişesiyle bir telaş

salaş arnavut meyhanesinde mola verdim son kez.

İltica modası iliklere kadar işledi sanki

irtica modası aslan sütüyle randevuma epey geciktim.

İçtim durdum durdum içtim bilerek kendimden geçtim

peyderpey anılar sanrılar düştü dört duvarıma.

İlenç panosuna yerleştirdim taponları toponları

ilgisizlik sinek küçüktür ama mide bulandırır bazlı.

Alın yazısı balorman melikesine tuza giderken

huzura uyaklanan bir sizden bir bizden hikayesi.

Ortalama aykü ile öykü faslı çok zor şiir güç bela

iş işten geçti manzum pazarı buralarda bir yerde.

Toptancılar çarşısı cinayeti şiran niyetine şiirsi

mührü mürekkebi kupkuru aksi seda yedi tepeye.

Arnavut kaldırımı Haliçe doğru uzarken usulca

epik şiirsiler tiyatrosu kapısında alelacel uyandım…

 

Balat semtinin bala balad evlerinde mola verdim

emir erimle serin gölgelere konuşlandım.

Konuş konuş nereye kadar alın yazım belli

satranç tahtasına taşlar yine yanlış dizildi.

Matem havası gürlüyor ay şehrinde şahsıma

in cin top oynuyor mahpusluktan beter hayatımda.

Koca sandık dert kovan dolma mermi stoğum var

yakarım yârin mektubunun ucunu dedikçe sırayazdım.

Matine suare ortak antene geçerse geçer akıl topum

balata sıyırmışlar kurtulamazlar şahımdan matımdan…

 

Nerelisin hemşerim sorusuyla başlar çapraz sorgu

ilk soru baştan savma ispiyon kimden?

Kahve falında tuzbuz dansı çıktığından beri kafam bozuk

gözüme bak da sor taşı kırık kaşı kıvrık vezir

yanıtım çoktan hazır hızıra düşman ispiyoncu kim?

İster inanın ister inanmayın ispinozlara inat

gündelik hayattan kopmamaya uğraştım ömür boyu.

Fil gücüyle dor atı geçmeler konulu filme yetmedi

yuları kimin elindeyse sarsak zamanın

tırısa geçmek oymak beyine tırsmak beyne kaldı.

Kale burçlarına çok eşli ikonlar masası kuruldu

iğde ağacından düşmüşler hala rok yapma derdinde.

Topluiğne ucu akılla ortak akla geçme peşinde çapsızlar

neredesin hemşirem epilog terminalinde satranç molası…

 

Dört köşe bir alanda iki nöbet arası dört köşeyim

alnımın çatında çaturanga çatkısı.

Altmış dört kareli bir tahta üzerindeyim

oynak işveli bir müzik ezgisi dilimde.

Yalan kimin dilini yakar kimin dilini emer bilmem

çok başlı ikilemler sofrasında gölgeme siner beklerim.

Dokuz doğurduğum yalnızlıkta tam mat olacakken

ol gün bu gün bir gün hayatıma gireceksin diye direnirim…

 

Çıplak avcumda adanın denize bakar avlusu

savcım yasak savıcım saat kulesinin altında çok bekledim.

Otuz iki taşla vurulmuşum muhakemem meşru değil

klasik kurallı satranç evirimi elli hamlelik pat butik evim.

Pattan mata taş sürme cesareti hayata dönüş biletim

cebimde penceresiz zifiri gökyüzü

ellerimde güneş yanığı havalandırmalar.

Bu kaçıncı hapishane tahtasına sürüldüğüm

bu kaçıncı ekin tarlasına tırpan salladığım unuttum.

Umudu af çıkmazında boşalan tel dolabım

dört duvar arası iki ömür döşek kızgın demir yatmalardayım…

 

Mola verdim satranç terminalinde

çam sakızı tadı damağımda çoban kavallı komadayım

epilog çıkmazında komut almaz sözcüklerle boğuşuyorum.

Şahmerdan vurdu şark çıbanıma neşteri şarıldadım

taşı toprağı altın düşlere kelepçelendim epilog nöbetlerinde.

Ötsün ibibikler ibrişim kuşaklar çözülsün doğaya

asrın satranç oyuncusuna uyarlanan şiirsim asılsın göğe.

Çavuşkuşu susar susmaz ordayım ironisi cengim nevrim

seçilmişim son kez hayata dönüş iznim cebimde…

 

Sinsi oyunu iptal etmek için mahkeme celbi öncesi

adıma paketlenmiş satranç kutusu rica ediyorum.

Düşük terfilerde ucuz tefrikaya hapsolmuş her taş

içini boşaltma fedaları üç hamlede şahmat.

Desperado basıyor tetiğe dikey yatay çapraz

ihtiyaç molaları çok gecikti epridiğim epilog nöbetleri ayaz.

Bu saymadım kaçıncı bak postacı geliyor beklentim

Derdo pupa yelken mektuplar açık denizde zorunlu mola

epilog terminalinde satranç kurmak rotasız mavi yolculuk…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...