TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

9 Ekim 2023 Pazartesi

FUTBOLDA MİLLİ MÜDAFAA AKIMI...



 

FUTBOLDA MİLLİ MÜDAFAA AKIMI...

 

Ne yazık ki futbol, bir kez daha milli ve yerli savına tezat, bir futbol lejyonerine tırnak içinde yarım levantene viplendi. Kunduz geçti gitti, vın Vınçenzoya montelendi milliler. Ciddi sayılabilecek ilk sınavlar bu hafta. Şimdi milletçe haftaymı bekliyoruz. Yıllardır arenalarda arzulanan övünç ve beklenen hizmet neticede yine hezimet, hezimet üstü rezalet olmasın dileği milletin futbolvari tek derdi. Yine hiç akla gelmeyenler olursa vay haline ülke futbolunun. Artı bu milli ara sonrası Kanarya yine yeniden geçen yıla nazire yaparsa sıfır çekilir toptan. Uzun süredir ayarsız seyreden dünya düzeneği, kur, çapraz kur ve büyük kusur kurgusunda bocalayan futbol milli ekibi, milli ve yerli teknik adama teslim edilmeli beklentisi ağır basıyordu. Edilmedi, hazin biçimde yeşil çimlere diz çöktü milli müdafaa ve yerli müdahale ekibi. Baştan sona Ağurtop dahil, dahli olanların topu geçmiş kepazeliği unutmuşçasına yeni fiks menü bileti çek etti. Yani büyük yanlıştan çark etmediler, aradan çekilmediler bir zahmet...

 

Milli müdafaa akımının dikte ettiği olayı uzaktan izleyenler, ayaktopunda olur bunlar tarzına sıvanan futbol ayak takımı eyyamcılığına ve ekâbir takım kibir bukalemunluğuna bulaştı yine. Üç direk bir kale, iki yarı saha çerçeveli alelade seyirlik yakında zehir olur mu olur nihayet. Çünkü küresel paylaşımda meşin topu karşı kaleye sokmak yani basit usulde meşin yuvarlağı kapudan geçirmek kuralına dayalı organizasyonlarda yer alamamak cadı kazanını kaynatır. Önceliği orta direk olan ve geniş katmanlara dayatılan bu sektörü, milyonları peşinde sürükleyen bu endüstriyi, milyarlarca doları iç eden bu tabansız globalleşmeyi iyi bilmek gerekir. Öyle birkaç maç hevesi kesmez. Futbol karinesi artısı eksisiyle milli ve yerli bir heyecan atmosferi sunmadıkça eleştiriler kesilmez. Zaten ağurtop ile şürekasının karnesi çok kırık. Toptan kötüsünün kötüsüne diplediler milli ekibi, milleti takımından soğuttular resmen. Renk takımları skoral bağlamda toparlandı, milli takım hala toparlanmayı bir türlü sağlayamayan ağurtopa emanet. En ağırı son etapta yine fore kazık çakıldı toprak zemine. Milli müdafaa çöktü, müzelik skorlarla baş başa koca ekip toptan ayağa düştü. Harbiden milli futbol tarihine düşülen umulmadık ve tuhaf bir durum gerçekleşti...

 

Şimdi bir sürpriz daha kaldıramaz bu millet derken vın, takım vınçenzoya montelendi. Uzun süredir meşintopun sibobu hava kaçırıyordu. Dengi olmayanlara denk getirilen şişirme performansla pik yapılamayacağı açıkça görülmüştü. Artık ne lanse edilse boş yine başa dönüldü. Resmen teknik adamlık staj yeri alışkanlığına saplanıldı.  Boşuna zaman kaybı, çok gitmez meşin yuvarlak ansızın patlar. Zatı muhteremler muhtemel sona koşu mesafesi ayarı çekerek, yine vatan kurtaran şabalak rolünü benimsediler. Ve hayal edilen mucize neticelere ters bilumum hezimet, ikna ve iktidara eklenti tarzı güncellendi. Suçüstü hali netleşmişti dahası hezeyan pozunda cereyan ettirilen münazara da büyük kaybın mükemmel ayrıntısıydı. Hemen milli heyet himmetiyle aşırı hisli hava, histerik şaka mahiyetinde monologcu manzaraya sığdırıldı. Her zamanki gibi muhasebe sıfır, verilen telkin sabır. Vazgeçin bu sevdadan faslına yuvarlanan başına buyruk realite asla umursanmadı. Motivasyon denen yamalı bohça hal, masaya vurma ruh haliyle cihana sığmazlık yakıştırması yine dip yaptı. Oysa bu kasıtlı takırdamalar vurgun yemişliğin resmen dışa vurumuydu. Balık baştan kokar misali yinelenen umut vaadiydi...

 

Futbol vadisi sıradanlaşan milli ve yerli müdafaa ekibi elbirliğiyle milli takımını da tam kendine benzetti. Milli ruh, al bayrak ve yüce millet üçlemesi lafla kaldı. Madrabazca bu hislerle oynayanlar, üçlemeyi yalandan ayyuka çıkaranlar bir kez daha tökezledi. Resmen dayanma gücü ortadan kaldırıldı, direnç aradan çıkarıldı. Manzara malum, durum feci, asil milliyetçi pozlarında yapılan milli ve yerli düşmanlığı yenilir yutulur gibi değil. Ancak mütemadiyen tertiplenen milli ve yerli havasında hep ayni muamma...

 

Bundan sonrası ağurtop aklıyla umuda montelenen milli ekipte her top filelere dolarsa, altın gol, şeref sayısı paralelinde yenildik ama ezilmedik günlerine dönülür. Milli ve yerli futbol tutkusu söner, nefes tekler, yanlış tercihler ve kısır hamle kıskancında takım tükenir. Cümle alanda yükselen krizler, milli futbol ekibini de teknik taktik açıdan yerle bir eder. Azametini göstere göstere gelen krizi geçmişte görmeyenler, ciddi kritiklere aldırmayanlar kötü tabloya açık davetiye çıkaranlar, davayı sistemsizlik metoduyla hep geriye sarar. Ama düzeltmeye yeltenmez. Harca harca tükenmez farz edilen kredide bitti biter. Yani tam destek güveniyle en formdalara hiç forma giydirmeyenler bariz ofsayta düşer. Hatta yeşil çimlere gömülür. Gel gör ki aynı pişkin pişekarlık fişi zor çeker. Balık baştan kokar aymazlığı resmiyette bu olsa gerek...

 

Ne yazık ki, milli ve yerli savına tezat futbol eski tas eski hamam. Futbolda fore kazık, ağurtop ve şürekasına fora forsalık. Hamam parasına maç olsun hazımsızlığıyla hazneyi, hazineyi hiçe sayma taktisyenliği. Bu gidişle yeniden ayaklanmayı beklemek, gidişatı değiştirmeye yönelmek sanki nafile umutlanmak. Resmen milli ve yerli iflas arefesinde futbol. İflah olmaz derecede hallice marifet, mahiyete montelenme ve yerlisi yabancısıyla yürek dayanmaz hezimet. Gönül ister ki olmasın...

 

Bunca yıl milli ve yerli diye diye, milli ve yerli felakete kader kısmet babında bakanlar, kalenin düşmesine asgari kıymet göstermeyenler, futbol analizlerine azami gıybet penceresi açanlar, kaçan kaçana gol mol jenerik hazırlayanlar yüzünden her maç ızdırap. Sır kümbeti güm diye yıkıldı ve şımarıklık da bir yere kadar...

 

Eğer işler umulanın tersine montelenir ise bundan sonraki ara fasıl, alın altın topunuzu çıkın aradan bir zahmet faslı. Ama nerede gerçek milli ve yerli farkındalık, nerede o milli müdafaa akımı, nerede mazide kalan o cesur yürek. Futbolda da milli müdafaa akımı şart. Bunlar size ne ki babında inatla, bir yerli hocayı getirmediler göreve. İnatları başını yer mi yer. Zaten topunun milli ve yerli savı palavra...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...