TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

11 Ocak 2024 Perşembe

KİMSEYE KALMAZ HAKİKAT

 KİMSEYE KALMAZ HAKİKAT



Hakikat, ihmali fil izahatı bit kadar

beyni çarpan kanlı canlı algısı sadakat.

Temel olgu kendi çeperine kasan evren

hakikaten faşizme nazarıdikkat...


Hakikat, hak yolunda üç hu ve bir mezar 

devri heyelan anında patlar yanardağlar

uyanır sönmüş volkanlar.

Hariçten gazeliyat pergeli çemberi geniş çizer

cüssesi uç uç böceği kadar...


Sıradan cüceler ülkesi sıska devler yükseltisi 

yalan dünya balmumu heykeller sergisi.

Akla zarar özlemler sonradan sevilesi

develer cücelere midilli hediyesi. 

İstiridyeler inci inci

midyeler kızgın tavada birinci.

Deniz de yaşar ağaç da orman da

soluklanır yumuşakçalar akla sur fermanıyla.

Toprak altında kırk kırık tarak

tabakanın en üstü altın varak. 

Varak kenarı minarelere layık mahya

ampuller yanar döner yasak ha yasak.

Yazı kışı ince belli bardak

sonbahar içi kan kırmızı şerbet... 


Fillahi fii tarihinden beri aynı fit aynı mit

tepegöz izler her mahleyi. Mahreme mahsus mahşer masalı

rahleye indirilen asma kilitli kapı. 

Bin asırlık rahmet artısı eksisiyle arılar

arı kaybolmasıyla ilintili hayat.

Motoryat devrilir kilkiremit damlar delinir

bacalardan deliklerden delibal dökülür 

anıların kaybolmasıyla ilişkili denize hasret.

Gök adada abıhayat süzülür

yalancı burunlar düşer.

Hangi eşek inadına anırır hangi horoz zamansız öter acıtır yürekleri sismik ve ritmik haller.

Dip pik hali filanca zaman sızısı

şehir hatlarında martılara ekmek kırıntısı…

 

İsyana için için pusar dostlar

postlar anlamsızlaşır insansız.

İmansız kıymık batan kaplan gözü sorguda

çapan çaprazlar cevapsız. 

Hayatla haplanan maymun üç maymunu oynar 

geyik karaca ece ceylan sekisi donar.

Şebekler şekerler sincap topallar

yükseklerde hicap tepelenir. 

Kayıp dünyanın demir kapıları demirlenir

balmumu bal ormanda özdecik bağları erir. 

Bal küpüne gömülür günahsız arılar 

yaralar yanar, açık yaralar kapanır.

Solar meralar derin kazılır mezarlar

bir yudum suda kuraklık başlar…


Kuraklık kudurunca kursakta kalır anılar

zar kanat kelebekler uçar sonsuza.

Özgürlüğe ağlar çoban köpekleri

Sahipsiz köylerde ketenpereye gelir kethüda.

Boşa meler koyunlar kuzular

kurda kuşa meyleder tazılar.

Sav kovalayanları kıtlık yakadan yakalar

ekinlerde başaklarda silolarda yokluk

yer sallanır gök yarılır mahva yakın tokluk.

Kurak iklimde kıtlık diliminde bolluk

kuramlar dere tepe kurtarıcı bekler...


Bekleyen derviş muradına ermiş

bir lokma bir hırka dört dörtlük beyit.

Beyfendiler kahpe felekten gizlenir rüya

beyler ‘can çıkar huy çıkmaz' netleşir.

Teneşirde 'bir garip ölmüş diyeler…’ nakaratı

diyesi hediyesi orak ayında ölümdür.

Direngisi oynak bir dans figürü

kuğu balesinde kanguru cinneti.

Hasat sonuç haset bıçak sırtı hayat 

bir elde masat bir elde tokmak

yolun başı hengame işler kesat.

Bundandır işte yalanlarla sahnelenen sırat

mahşere doğru kokarca garabeti. 

Geç yüzleşilen şehri vurur gurbetçi

serçeler sığırcıklar kanaryalar kırpık iki kanat. 

Öküzgözü kanar kılcal damarlar çatlar

davada sinmişlik bitmişlik yitmişlik. 

Gelmişlik gitmişlik belli gelecek kehanet

kainatın özü sözü insanlığa özgü esaret. 

Kara öyküler kör sağır kara

geceler soğuk sabahlar ayaz

özgürleştiren kazanımlar sığınır ıslak soluklara…


Dünya malı dünyada kalır sakın

devlet malı deniz mahva yakın.

Kutlu dava köprüden önceki son çıkış

ahuvah kovanları dolduran arılar

arıların kılavuzluğunda final gülüm.

Derdo kimseye kalmaz hakikat

kimseye kalmaz garipler dünyası

arıların yokluğunda filhal ölüm…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...