TAM SAHA PRESS, YIKILMAZ BLOKSS...

23 Şubat 2024 Cuma

BİR YEL ESER, FELEK ŞAŞAR…

 

BİR YEL ESER, FELEK ŞAŞAR…

 

Yerel seçim fitili resmen ateşlendi. Öyle bir ateş ki ekonomik kriz ayyuka çıkmış, enflasyon koyulan her sınırı geçmiş, tepegöz haddini aşmış, millet seçim değil geçim derdine düşmüş. Ellerde çarşaf gibi oy pusulası, kafalarda kısır siyasetin dayattığı yol yordam sıkıntısı, umut bunalımı, güven yitimi. Muhalefet ve iktidar yelpazesinde ise her seçimde olduğu gibi bir yel eser beklentisi. Derin devlette gücü gücüne yetene. Bir yandan bir soluk yel eserse eldekinden olmak kaygısı. Topluma deklare edilen listeler, dar perspektifli bir deklarasyon. Orada da tayfa bizden olsun tafrası. Oysa bir zor dönemeç daha ama bir acayip rahatlık, malum duyarsızlık. Her cenahta tablo aynı, aynı kaba saba alışkanlık. Derin bir korku tünelinde hapislik, çıkış takipçiliği aritmetik. Resmen capcanlı seyirlik. Sağda solda ortak payda, özlenen kucaklaşma bu bahara yine gerçekleşmeyecek görüntüsü...

 

Siyasette bir yel eser bekleyişiyle, ömür uzadıkça kısalır. O nedenle yerelde ve genelde toplumun üst düzey temsil edildiği liste beklentisi normal, evrensel ilkelere uyumlu politik anlayışa denk kadrolaşma hakimiyeti kurmak nedense anormal. Böyle olunca ezilen, sömürülen, horlanan, ötekileştirilen hatta yok sayılan sınıf ve katmanların çıkarlarını savunmak yeni yüzyıl da bir hayli güçleşir. Zaten egemenleştirilen inanış saplantısı, durduk yere bir yel eser millet her halükârda yine bizi seçer güvencesi. Yel değirmenleri hayal tüketirken, bir şekilde çoğunluk desteği alıp, destek vermeyenlere ilgisiz kalmak siyaseten sınıf atlamak. Sıfırcı hoca her seçim her sınav uyuyor, o yüzden yalan arenasında sular seller gibi yel bekleniyor…

 

Bir yel esecek, estirilecek şimdiki siyasetin rotası belirlenecek. Yelin nerden nereye vuracağını doğru kestiren yapay inanç eyyamcılarının sırtı sıvazlanacak. Sığınılan yat, kat, küp şeytan üçgeninde, açılan vanaların yallah tazyikiyle gemi azıya alınmış gemicikler sarmalına hizmet devam edecek. Şahsi ikbale yönelik siyaset etme kurnazlığıyla şarkı garba bağlayanlar, yer gök küser, aşkı muhabbet kısa sürermiş hiç dertlenmeyecek. Siyasette bir yel eser bir eser pir eser diller dönmez, eller tersine gitmez güvencesiyle lafta yüksek menfaatler gözetilecek. Yeni gözdeler netlik kazanacak, uygulanırlığı akla uzak projelerle kerevete çıkarılacak. Ferdi kurtuluş yolu sermayeden yanalara açık, alınteri ve emekten yanalara kapanacak. Temel felsefe bir daha kapitalizmin ipine sarılanlarla sarılmayanların ne oranda destekleneceği olacak. İşte bu destek köstek ayıracında bir yel eser ki siyasetin sonu olur, küçük kıyametler kopar, güdük siyaset te kendi batağına batar hiç düşünülmeyecek…

 

Batağa daha da batmamak için bir yel eser savına aldırmayanlar, kendi politik tarzını geliştirir. Yel mel beklemeden etkin ve yetkin siyaseti güdümler. Hedef kitle bazında kendi pratiğini hayata geçirir. Doğru verilere dayalı gerçekçi-gerekçeli proje ve politikalarla yerle yeksan olmuş kutlu değerleri günceller. Bir yel eser iradesini reddederek toplumlara, toplumu rahatlatacak, toplumsal projeler sunar. Sembolik olanlar dışında, tarihsel dayanakları zedelemeyecek değerlendirmeler ve tasarımları ciddiyetle ele alır. İşte yerelden beklenti tam da budur…

 

Yerelde genelde yıllar yılı öznel değerleri kutsallaştıran ve kutsandıkça toplumdan uzaklaşan zihniyetlerin tümü tek elden terk edilmelidir. Birilerinin has çıkarına özgü olduğu bilindiği halde terk edilmeyen ham alışkanlıklar, paslı çarkın mevcut işleyiş ve işletilişine tek nedendir. Evrensel ilkelerle bağdaşmayan kurgu sistematik ve yönetsellik ısrarcılığı bırakılmadıkça gün olur devran döner. Bir yel eser-esecek hevesi gittikçe bıkkınlık yaratır. Siyasal bilinç mevcut değişmez, değiştirilemez ve değişilmez normuna kilitlenir. İşte bu zor ortamda, bu modele körlemesine bağlılık güçsüzlüğü en tepeye kadar tırmandırır. Bağımlı büyüme, kâr payı dağılımlı büyütme ve sağır sağanak büyülenmeyle ulaşılan son nokta güç zehirlenmesidir. Bu zehre alışkınlar alışık oldukları şeyi yine yaparlar. Yani asıl sorun organiktir, inorganiktir ama resmen omurgasızlıktır.

 

Zıtların birliği ilkesi terk edildikçe, siyasette bir yel eser diye beklemek, bekledikçe beklemek suni bir tutumdur. Siyasette tez antitez sentez inşasını zedeleyecek bir yel eser evet esince de durum tam tersine döner. Yoğun terslikte bir yel daha eser işler ters teper, felek şaşar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…

  EYLÜLDE AŞK, ADALET BARIŞ VE ÖLÜM…   Eylül ile özdeştir aşk. En eski alınyazıdır alnı kırıştıran, yürekleri kıpraştıran. Altın sarıs...